Efes Antik Kenti
·

İzmir’de Gezilecek Yerler

İzmir’de Gezilecek Yerler Listesi

Yolunuz İzmir’e düşerse İzmir’de gezilecek yerleri ve tarihi yerleri sizler için derledik.

Ege’nin incisi olarak adlandırılan İzmir, yaz turizminde önemli bir yere sahip olup, aynı zamanda doğal güzelliklerinin arasına saklanan tarihi mekanlarıyla keşif meraklılarının beğenisini kazanmaktadır.

İzmir gezilecek yerler tarihi mekanlar hakkında sizlere bu sayfamızda kısa kısa bilgiler vereceğiz.

İzmir’deki gezilecek yerler listenizin ilk sıralarında Efes Antik Kenti’ne yer vermenizi öneririz. Dünyanın en önemli antik yerleşim alanlarından biri olan Efes, Selçuk ilçesinde bulunmaktadır. Efes Antik Kenti’nin içindeki kiliseler ve diğer tarihi kalıntılar sağlamlığıyla beğeninizi kazanacak. Bölgeye yıl içerisinde binlerce turist ilgi göstermektedir.

Antik şehirler bakımında zengin bir şehir olan İzmir’de Teos Antik Kenti’ni de ziyaretlerinize dahil edebilirsiniz. Seferihisar’ın Sığacıkbeldesinde bulunan antik şehir, Dionysos’un oğlu Athames tarafından kurulmuştur. Günümüzde Roma ve Hellenistik döneme ait kalıntılarıyla göz doldurmaktadır. Bu bölge de İzmir’e gelen turistlerin yoğun ilgisini görmektedir.

Konak’ta bulunan Kemeraltı Çarşısı’nda gezebilir ve alışveriş yapabilirsiniz. Konak Meydanı’nda bulunan çarşıda birçok han ve dükkan var. Kemeraltı Çarşısı’nda tatilinizi renklendirecek olan küçük hediyelik eşyalar alabilirsiniz.

Efes Meryem Ana Kilisesi şehrin tarihi kalıntılarından biridir. Meryem Ana’nın Efes’e gelerek bu kilisede yaşadığı tahmin edilmektedir. Her yıl binlerce Ortodoks Rum turistler buraya gelerek ayin yapar. İzmir gezinize Efes Meryem Ana Kilisesi’ni dahil etmenizi öneririz.

Şehrin doğasına farklı bir renk katan İzmir Kuş Cenneti hem yetişkinler hem de minikler için eğlenceli bir gezi alanıdır. SİT alanı olarak kabul edilen bir bölge olan İzmir Kuş Cenneti, Çiğli ilçesinde bulunuyor. Bisiklet turuyla kuş cennetini baştan sona gezebilirsiniz.

İzmir’in görülmesi gereken yerleri saymakla bitmez. Garip Adası, Karantina Adası, Metropolis Antik Kenti, Nebiler Şelalesi, Pitane Antik Kenti, Myrina Antik Kenti de İzmir’in görülmesi gereken yerleri arasındadır.

Tabii bu gezilecek noktaların yanı sıra; Bornova’daki Homeros Vadisi, Gölcük Yaylası, Kazak Vadisi, Buca Göleti şehrin tabiatını gözler önüne sererken; Hadrian Tapınağı, Belevi Mozolesi, Erythrai Antik Kenti, Foça Antik Tiyatrosu, Foça Athena Tapınağı, İzmir Tarihi Asansör, Klazomenai Antik Kenti, St. John Kilisesi, İzmir Beth İsrael Sinagogu, Larissa Antik Kenti, Çeşme Kalesi, Pergamon ise İzmir’in bitmek bilmeyen tarihi kalıntılarını sunar.

İzmir gezi listeniz biraz kabarık olsa da uzun ve bir o kadar keyif verici bir yolculuk yaşayacaksınız bu şehirde. Bir taraftan tarihini ve doğal güzelliklerini sunarken diğer taraftan kaplıcaları karşılayacak sizleri. Agamemnon Kaplıcaları, Karakoç Kaplıcaları, Çeşme Kaplıcaları, Malgaca İçmeleri ve Çeşme Ilıcaları şifalı ve temiz sularıyla sizlere farklı bir tatil yaşatabilir.

İzmir tatilinizde Pamucak Plajı’nda, Çeşme Boyalık Koyu’nda, Çeşme Paşalimanı Plajı’nda, Ekmeksiz Plajı’nda veya Akkum Plajı’nda kulaç atıp keyifli günler geçirebilirsiniz.

İzmir Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler

Atarneus Antik Kenti

Atarneus Antik Kenti
Atarneus Antik Kenti

İzmir’in Dikili ilçesinde yer alan Atarneus Antik Kenti, herkes tarafından bir kez olsun ziyaret edilesi bir noktadır.

Kentin tarihi şöyle:
Atarneus, Dikili sapağının sağında kalan tepenin üzerinde konuşlanmıştır. Ağılkale’de kurulan ilk kent devleti özelliği taşıyan antik kentin tarihi M.Ö. 4000 yılına dayanıyor.

İsmini, içerisindeki sıcak su kaynakları ve pınarları yüzünden ana tanrıça kaynağı anlamına gelen Atarneus’tan alır. Kent Akalılar tarafından kurulmuştur. En parlak dönemini M.Ö. 4. yüzyılda Kral Hermias zamanında yaşamıştır.

Kente ait en ilginç bilgi ise Atarneus’un Pergamon Krallığından daha büyük olduğudur. Kentte yapılan yüzeysel arkeolojik çalışmalarda sık sık seramik, çanak, çömlek, kap gibi kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bir de kapsamlı bir kazı çalışması yapıldığını düşünürsek kim bilir neler çıkar bu antik yerleşim alanından. Atarneus Antik Kenti, Persler ve Yunanlılar arasında 8 yıl süren bir savaşa tanıklık etmiştir.

Böylesine zengin bir tarihe sahip olan Atarneus Antik Kenti, uzun ve keyifli bir yolculuk için kesinlike önerdiğimiz bir nokta. Umarız bu zengin yerleşim alanı geniş kapsamlı bir arkeolojik araştırmayla köklü tarihini gözler önüne serebilir ve yapılacak güzel bir tanıtımla ziyaretçi potansiyelini yükseltir.

Alaçatı Beachleri

Alaçatı Beachleri
Alaçatı Beachleri

Çeşme’nin son yıllarda en gözde tatil bölgesi olan Alaçatı,Ege Denizi’nin kıyısında şirin bir bölge.

Alaçatı’nın her ne kadar sezonu kısa olsa da, kalabalıklaşır, bölgedeki otellerde neredeyse oda bulmak zorlaşır. Bu yaz tatilinde siz de Alaçatı’nın rüzgarla dans eden halini görmek, tüm yorgunluğunuzu denizin serin sularına bırakmak istiyorsanız, eminiz ki çok eğleneceksiniz.

Alaçatı’nın plajlarının çoğu halka açıkken, bazı kısımları ise beachtir. Alaçatı beachlerin sayısı bölgenin küçüklüğüne göre oldukça fazla. Tüm beachlerde şezlong, havlu, şemsiye ve yiyecek-içecek hizmeti bulunuyor. Alaçatı beachlerine belli bir ücret karşılığında giriliyor ve günün nasıl geçtiği hiç anlaşılmıyor.

Alaçatı beachlerinde sadece yüzmek değil, aynı zamanda kitesurf, windsurf gibi aktiviteler de yapılıyor. Çok eğlenceli zamanlar sunan Alaçatı beachlerinde tüm sezon boyunca keyifli bir tatil dileriz.

Bu arada gece eğlenmek de tatilinizin önemli bir parçasıysa Alaçatı Beach Clublarını tercih edebilirsiniz.

Aydınoğlu Mehmet Bey Camii

Aydınoğlu Mehmet Bey Camii
Aydınoğlu Mehmet Bey Camii

Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı olan Birgi bucağında bulunmaktadır.

Ulu Camii ve Aslanlı Camii olarak da adlandırılan Aydınoğlu Mehmet Bey Camii, esasında bir külliyenin parçasıdır. Külliyeden günümüze gelen parçaları arasında bir türbe de bulunuyor. Cami, 1312-1313 yılları arasında Aydınoğlu Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi’nin Seyahatname adlı gezi kitabında bahsedilmekle birlikte çok fazla bilgi verilmemiştir.

Birgi Çakırağa Konağı’yla beraber bölgenin simgelerinden biridir Aydınoğlu Mehmet Bey Camii. Dış mimarisi kadar iç mekanı da mistik bir atmosfere sahiptir. Yolunuz Ödemiş’e düşerse bu tarihi ibadet mekanını daha yakından inceleme şansını kaçırmayın.

Efes Trajan Çeşmesi

Efes Trajan Çeşmesi
Efes Trajan Çeşmesi

Efes Antik Kenti’nin en önemli kalıntılarından biridir Trajan Çeşmesi. Antik kentteki Hadrian Tapınağı’nın biraz ilerisinde bulunan Efes Trajan Çeşmesi, iki katlı bir yapıya sahip.

Çeşme büyük bir havuzu üç tarafından da çevrelemekte olup, suyun aktığı bölümde İmparator Trajan’ın bir heykeli yer alır. Sadece İmparatorun heykeli değil, birçok heykel bulunuyordu Trajan Çeşmesi’nde. Heykellerin çoğu günümüzde Efes Müzesi’nde sergileniyor.

Efes Antik Şehri’nin göze çarpan kalıntılarından biri de Kuretler Caddesi’dir. Bu eski yerleşim alanı önemli kalıntılarıyla farklı bir zaman dilimine götürecek sizleri.

İzmir Atatürk Gençlik Merkezi

İzmir Atatürk Gençlik Merkezi
İzmir Atatürk Gençlik Merkezi

İzmir Atatürk Gençlik Merkezi, Konak ilçesine bağlı olan Güzelyalı’da bulunmaktadır. Mithat Paşa Caddesi üzerinde yer alır.

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı olan merkez, gençlerin sosyal ve kültürel gelişimlerine katkı sağlamaktadır. Aynı zamanda Bakanlık tarafından farklı projeler düzenlenmekte ve gençlerin yeni etkinliklere katılımlarını gerçekleştirmektir. İzmir Atatürk Gençlik Merkezi’ndeki kurslar ücretsizdir. Aynı zamanda deniz ve doğa kampları etkinlikleri de düzenlenen faaliyetler arasındadır.

Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi

Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi
Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi

1932 yılında inşa edilen itfaiye binası tam 71 yıl boyunca aynı hizmeti kesintisiz vermiştir. Binanın mimarı Mesut Özok’tur.

1932-2001 yılları arasında İzmir’in itfaiye merkezi olarak kullanılan bina, 2002 yılında restore edilerek Kent Arşivi ve Müzesi olarak düzenlenmiştir.

O dönemlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Ahmet Piriştina, binanın restorasyon çalışmalarını ve müzeye çevrilmesini yakından takip etmiş ve büyük emek harcamıştır. Ölümünün ardından ise müzeye Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi (APİKAM) ismi verilmiştir.

İzmir-Konak’ta bulunan Kent Arşivi Müzesi, Şair Eşref Bulvarı’nda yer alıyor. Müze, binanın zemin katında olup belli dönemlerde farklı sergilere ev sahipliği yapıyor. Kentin görsel tarihini gözler önüne seren müzede aynı zamanda 1932’den 2001 yılına kadar geçen süreye ait arşiv ve belgeler sergileniyor.

İzmir Agora

İzmir Agora
İzmir Agora

İzmir’in Namazgah semtinde yer alan Agora, zengin kalıntılarıyla şehre gelen turistlerin yoğun ilgisini görmektedir.

Turizm açısından önemli bir yere sahip olan Agora, şehir meydanı, pazar yeri gibi anlamlara gelmektedir. Kurulduğu ilk dönemlerde siyasetin, ticaretin ve sosyal hayatın kalbinin attığı yerdi İzmir Agorası. Yapılan araştırmalara göre M.Ö. 4. yüzyılda yapıldığı anlaşılan Agora aynı zamanda o dönemlerde kamu binalarıyla çevrilmişti.

Fakat Hellenistik dönemden çok Roma döneminin izlerini taşır. Çünkü M.S. 178 depremi sırasında önemli bir bölümü yıkılmış, Roma döneminde İmparator Marcus Aurelius’un isteğiyle yeniden inşa edilmiştir.

Hermes, Dionysos, Eros, gibi Tanrı heykelleri, kemik, mermer, cam ve pişmiş toprak eserlerin yanı sıra; bazilikasıyla görülmeye değer bir niteliktedir İzmir Agora.

Çifte Kiliseler

Çifte Kiliseler
Çifte Kiliseler

İzmir-Selçuk’un tarih kokan havasına eşlik etmekte olan Çifte Kiliseler, yüzyıllardır varlığını devam ettirmekte. Efes Antik Kenti’nin içerisinde bulunan çifte Kiliseler Konsül Kilisesi olarak da adlandırılıyor.

Yapılan araştırmalar sonucunda bu kilisenin M.S. II. yüzyılda Roma döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. Bu tahmin edilen zaman İmparator Hadrianus dönemine denk gelmektedir.

Konsül Kilisesi denmesinin sebebi burada Konsül toplantılarının yapılmış olmasıdır. Meryem Ana’nın Tanrı annesi olduğu da 431. Konsül’de kabul edilmiştir. Çifte Kiliseler’in ilk yapıldığı dönemlerde üç nefli olup, daha sonraki yıllarda ise beş nefe kadar çıkmıştır.

Ephesos Antik Kenti’ni (Efes) baştan sona gezdiğiniz zamanlarda Çifte Kiliseler mutlaka karşınıza çıkıp sizleri etkileyecek yapılar arasına girecektir. Bu mitolojik gezinizin her anını fotoğraflamayı unutmayın.

Serapis Tapınağı

Serapis Tapınağı
Serapis Tapınağı

Roma çağının en yüksek tuğla yapısı olan Serapis Tapınağı, İzmir – Bergama’da bulunmak olup, tarihin izlerini her gelen misafirine göstermeye devam ediyor.

İncil’de adı geçen 7 kiliseden biri olan Serapis Tapınağı, kızıl avlu olarak da adlandırılmaktadır. Bunun sebebi kırmızı tuğlalarla inşa edilmiş olmasıdır. Büyük bir avlusu olan tapınakta birçok heykel bulunmuştur. Heykeller genellikle mısır heykeltıraşlık sanatını yansıtmaktadır.

Serapis Tapınağı üç nefli ve apsisli bazilika yapısına sahip. Aynı zamanda girişindeki mermer blok bu bölgedeki en büyük mermer blok özelliği taşır. İncil’de geçen 7 kiliseden biri olması Serapis Tapınağı’nın sürekli ziyaret edilmesini sağlamaya yetiyor. Bergama’ya gelen yerli turistlerden ziyade yabancı turist ziyaretleri daha fazla.

Serapis Tapınağı, günümüze harap bir halde gelse hala görülmeye değer bir tarihi yapı. Yolunuz Bergama’dan geçerse muhakkak Serapis Tapınağı’na gidip hem gezmelisiniz hem de bol bol fotoğraf çekmelisiniz.

Kuretler Caddesi

Kuretler Caddesi
Kuretler Caddesi

Ünü Türkiye sınırlarını aşan Efes Antik Kenti, birbirinden benzersiz yapıtlarıyla her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapmaktadır.

İzmir – Selçuk’ta bulunan Efes’in birçok yapısı Kuretler Caddesi’ne doğru uzanıyor. Cadde, Celsus Kitaplığı’na doğru uzanmakta olup adını bir rahip sınıfından almıştır.

Caddenin iki kenarında da tabanları mozaikli ve sütunlu galeriler bulunmakta. Kuretler Caddesi’nin birçok heykeli vardır. Şu anda Efes Müzesi’nde sergilenen Konsül Stephanos Heykeli de buradan çıkarılmıştır.

Efes Antik Kenti’nin tarihi atmosferinde gezerken Kuretler Caddesi’nden geçmek fantastik bir an olacak sizler için

Kurudağ Mağarası

Kurudağ Mağarası
Kurudağ Mağarası

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Kurudağ Mağarası, yıl içerisinde birçok turistin ziyaret durakları arasındadır. Turizm açısından çok gelişmiş bir bölgede olmasından dolayı, özellikle yaz aylarında yüksek bir ziyaretçi potansiyeline sahiptir.

Kurudağ Mağarası, ismini bulunduğu mevkiden alır. Toplamda 42 metre uzunluğundadır. Mağarada sadece sarkıt ve dikitler yok. Bunların yanı sıra duvar perdeleri, sütunlar ve bayrak travertenleri de mağarada görülen oluşumlar arasındadır. Kurudağ Mağarası’nda birçok araştırma yapılmıştır. Mağarası, eski dönemlerde yerleşim alanı olarak kullanıldığı bilgisi ortaya çıkmıştır.

İzmir’in en gözde ilçeleri arasındaki Selçuk’a tatil için gidecekseniz eğer, Kurudağ Mağarası’nı mutlaka ziyaret yerlerinize dahil etmelisiniz.

Panaztepe

Panaztepe
Panaztepe

Birbirinden sağlam kalıntılara sahip antik kentlere sahip olan İzmir, hem denizin tadını çıkarabileceğiniz hem de tarihe doyabileceğiniz bir tatil olacak sizlere.

İzmir-Menemen’in 13. kilometresinde bulunan Panaztepe, doğal bir tepe üzerinde bulunmaktadır. İ.Ö. 4000 yılına ait olan kalıntılara sahiptir. Tunç Çağı’ndan Osmanlı Devleti’ne kadar süren bir yerleşim alanıdır. 1985 yılından bu yana arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir. Kazılar Hacettepe Üniversitesi tarafından yürütülüyor.

İzmir’de bulunduğunuz günlerde Panaztepe’ye birkaç saatinizi ayırabilirsiniz. Phokaia Antik Kenti de şehrin görülesi antik yerleşim alanlarından biridir.

Phokaia Antik Kenti

Phokaia Antik Kenti
Phokaia Antik Kenti

İzmir-Foça’nın eski yerleşim alanlarından biri olan Phokaia Antik Kenti, M.Ö. 2000’li yıllardan bu yana varlığına devam etmektedir.

Phokaia Antik Kenti’ne ulaşım oldukça kolaydır. Eski Foça’yı Yeni Foça’ya bağlayan yol üzerinden bulunuyor. Kentte uzun yıllar arkeoloji kazı çalışmaları yapılmıştır. Son yıllardaki kazılarda önemli kalıntılar gün yüzüne çıkarılmış, Athena Tapınağı’ndaki kazılar da büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. Kentin 8 kilometre uzaklığında bulunan mezar kalıntısı da önemli eserler arasındadır.

İzmir-Foça’da denizin ve güneşin keyfini çıkarırken, şehri yakından tanıyacağınız tarihi gezilere katılmayı unutmayın.

Foça Şeytan Hamamı

Foça Şeytan Hamamı
Foça Şeytan Hamamı

İzmir’in Foça ilçesinde bulunan Şeytan Hamamı, şehrin turizmine katkı sağlayan noktalardan biridir. Foça Şeytan Hamamı Foça ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

Bir aile kaya mezarı özelliği taşıyan Şeytan Hamamı, uzun bir yoldan ve iki mezardan oluşmaktadır. Yapılan araştırma ve kazılar sonucunda bir seramik ortaya çıkarılmıştır. Bu seramikten yola çıkılarak Foça Şeytan Hamamı’nın tarihinin İ.Ö. 4. yüzyıla ait olduğu tahmin edilmektedir.

Foça Şeytan Hamamı, tatilinize dahil edebileceğiniz gezi alanlarından biri olabilir.

Kyme Antik Kenti

Kyme Antik Kenti
Kyme Antik Kenti

İzmir-Aliağa’nın eski yerleşim alanlarından biri olan Kyme Antik Kenti, Aiolis kentleri arasındaki en önemli ve en büyük yerleşim alanıdır.

Bu antik yerleşim alanı, Larissa Antik Kenti’nin ele geçirilmesinden sonra kurulmuştur. İlk olarak alay konusu olmuştur Kyme. Kuruluşundan 300 yıl sonra liman vergisi alınmaya başlanmıştır. Çünkü Kyme halkı, deniz kıyısında bir kentte yaşadıklarını uzun yıllar sonra öğrenmiştir. Denizcilik yapmaya başlayan Kyme, ekonomik açıdan güçlenmiştir.

Antik kentin kalıntıları günümüze kadar sağlam gelememiştir. Çünkü kalıntılar olduğu gibi yağmalanmış ve yeni yapılaşmalarda bu kentin kalıntıları kullanılmıştır. Fakat yine de görülmeye değer bir antik yerleşim alanıdır.

Gryneion Antik Kenti

Gryneion Antik Kenti
Gryneion Antik Kenti

12 Aiol kentlerinden biri olan Gryneion Antik Kenti, İzmir-Aliağa’ya bağlı olan Yeni Şakran beldesi yakınlarında yer alır. Çandarlı Körfezi’nin kenarında bulunan Gryneion, kendi döneminde önemli bir kehanet merkeziydi.

Antik kent sadece kalıntılarıyla değil, özellikle yaz mevsiminde açılan zakkumlarıyla gelen misafirlerine doğanın en güzel yüzünü de ihmal etmeyi unutmuyor.

Gryneion Antik Kenti’nin içerisindeki en önemli kalıntı, Apollon Tapınağı’dır. Aliağa’da bulunduğunuz günlerin birinde, Gryneion Antik Kenti’ni ziyaret ederek hem tarihin farklı dönemlerine tanıklık edebilir hem de antik kentin sahilinde deniz keyfi yaşayabilirsiniz.

İzmir’in diğer eski yerleşim alanlarını merak ediyorsanız; Allianoi Antik Kenti ve Elaia Antik Kenti sayfalarımızı ziyaret edebilirsiniz.

Elaia Antik Kenti

Elaia Antik Kenti
Elaia Antik Kenti

Antik dönemlerin en önemli yerleşim alanlarından biridir Elaia Antik Kenti. İzmir-Bergama’daki Zeytindağ’ın sınırları içerisindedir.

Kentin ismi “’zeytinlik”’ anlamına gelir. Elaia Antik Kenti’nin kurucusu mitolojiye göre Menestheus’dur. Kent klasik dönemlerde önemsiz hale gelse de Hellenistik dönemde tekrar önem kazanmaya başlamıştır. Kent, genellikle Bergama Krallığının deniz üssü olarak kullanıldığı bir nokta olmuştur. Bergama Krallığı yıkıldıktan sonra kent yavaş yavaş kazandığı önemi yitirmiş, hatta Roma ve Erken Bizans’ kadar adından pek bahsettirememiştir. Antik kentten günümüze sağlam gelen en sağlam kalıntı mendireğidir.

Bergama’nın diğer antik kentlere göre pek bilinmeyen bu eski yerleşim alanını ziyaret etmenizi öneririz. Bergama’nın diğer tarihi alanlarından biri olan Allianoi Antik Kenti de gezi listenize dahil olabilecek kadar sağlam kalıntılara sahiptir.

Allianoi Antik Kenti

Allianoi Antik Kenti
Allianoi Antik Kenti

İzmir’in tarihi alanlarından biri olan Allianoi Antik Kenti,Bergama ilçesindeki Yortanlı Barajı alanının tam ortasında bulunmaktadır.

Paşa Ilıcası mevkiinde bulunan Allianoi, termal bir kent özelliği taşımaktadır. P. Aelius Aristides’in Hieroi Logoi kitabında bahsedilmektedir. Antik kent hakkında tek bilgi veren kaynak da budur.

Kent, 30 bin metrekarelik bir alanı kapsamaktadır. Termal kent olmasından dolayı bölgede ılıca kompleksi vardır. Üç katlı bir ılıca ve ılıcadaki benzersiz mozaikler gerçekten görülmeye değer.

Allianoi Antik Kenti, Yortanlı Barajı’nın yanında bulunduğu için sular altında kalma tehlikesi vardır. Bu sebepten dolayı bazı Allianoi’ye yapılan bazı geziler engellenmektedir.

Foça Karakum Plajı

Foça Karakum Plajı
Foça Karakum Plajı

Mavi Bayraklı plajlarıyla berrak sularda yüzme keyfi sunan İzmir’in bu ödülü almış plajlarından biri de Karakum Plajı’dır. Plaj, Foça’da yer almaktadır.

Atatürk Mahallesi, Fener Yarımadası’nda bulunur. Karakum Plajı, havalimanına 85 kilometre uzaklıkta, şehir merkezine ise 2 kilometrelik bir mesafede yer alır. Uzunluğu 500 metre olmakla birlikte, genişliği 30 metreyi bulur. Karakum Plajı, halka açıktır. Plajda su sporları yapılabilmektedir. Tatiliniz sırasında yüzmenin keyfini Karakum Plajı’nda geçirebilirsiniz.

Manal Koyu

Manal Koyu
Manal Koyu

 İzmir-Mordoğan’da bulunan Manal Koyu, hem amatör olta balıkçıları tarafından hem de serinlemek ve dinlenmek isteyenler tarafından sürekli ziyaret edilmektedir.

Koyda 2004 yılında büyük bir yangın çıkmış ve birçok yeşil alan yok olmuştur. Fakat yöre halkı Ağaçlandırma Projesi kapsamında yanan bölgeyi eski haline kavuşturmaya çalışmaktadır.

Manal Koyu, genellikle sessiz, sakin ve huzur veren bir atmosfere sahiptir. Fazla kimsenin bilmediği koy, adeta bir sığınak konumunda… Özellikle yelkeniyle denize açılanların gelip, dilediği kadar zaman geçirdiği bir cennettir. Mordoğan’a bu yaz yolunuz düşerse Manal Koyu’na mutlaka uğramalısınız.

Demircili Plajı

Demircili Plajı
Demircili Plajı

Urla’nın merkezine 24 kilometre uzaklıkta bulunan Demircili Plajı, tertemiz sularıyla, güneşle buluşan şezlonglarıyla yaz aylarında serinlemek isteyenlerin ilk adreslerinden biridir.

Demircili Plajı, İzmir’den gelen günü birlik gelenlerin de tercih ettiği plajlardan biridir. Plajda hem yerli-yabancı turist hem de şehir halkı görebileceğiniz, buna rağmen çok fazla kalabalık olmayan bir plajdır.

Plaj çok rüzgarlı olduğu için sörf yapılabiliyor ve nisan ayından kasım ayına kadar dalış dersleri verilebiliyor. Demircili Köyü’nün bu cezbeden plajında kafe, soyunma kabini, duş ve tuvalet buluyor. Bu yaz tatilinde yolunuz Urla’dan geçerse Demircili Plajı’nda mutlaka vakit geçirmenizi öneririz.

Saadet Hatun Hamam Müzesi

Saadet Hatun Hamam Müzesi
Saadet Hatun Hamam Müzesi

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Saadet Hatun Hamam Müzesi, şehre gelen turistler tarafından ziyaret edilen noktalardan biridir.

Saadet Hatun’un kim olduğu bilinmemektedir. Fakat Aydınoğulları Beyliği’nin soyundan geldiği tahmin edilmektedir. Hamam, Selçuk’taki 7 Türk hamamından biridir. 16. yüzyıl eseridir ve üç bölümden inşa edilmiştir. Sıcak, soğuk ve ılık bölümlere sahiptir. Hamam, yıllar boyunca yıkılmış vaziyette kalmış olsa da Efes Müzesi’nin onarımıyla tekrar hayat bulmuştur. Günümüze müze olarak kullanılmaktadır.

İzmir’in en çok turist çeken bölgesi olan Efes Antik Kenti gezdikten sonra Saadet Hatun Hamam Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.

Hamza Rüstem Fotoğraf Evi

Hamza Rüstem Fotoğraf Evi
Hamza Rüstem Fotoğraf Evi

Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, İzmir-Karşıyaka’da bulunmaktadır. Şehrin en eski fotoğraf stüdyosu olan Hamza Rüstem Fotoğrafhanesi’nin sahip olduğu arşiv ve koleksiyonlar müzede sergilenmektedir.

Müzedeki eserlerin 100 yıllık bir geçmişi vardır. Hamza Rüstem Fotoğraf Evi’nde fotoğraf makinelerin zaman içerisindeki değişimi, eski fotoğraf kareleri sergilenmekle birlikte, stüdyo sahibi olan Hamza Rüstem Bey’in kişisel eşyaları da sergilenmektedir.

Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, Karşıyaka’da tatil yaptığınız günlerde sizlere eğlenceli bir gezi noktası olacak. Müze, grup ziyaretlerinin önceden randevu alması şartıyla pazartesi hariç her gün ziyarete açıktır.

Celsus Kütüphanesi

Celsus Kütüphanesi
Celsus Kütüphanesi

Yerli ve yabancı turistlerin sürekli olarak ziyaret ettiği Efes Celsus Library, 110-135 yılları arasında yapılmıştır.

Celsus Kütüphanesi’nin yapıldığı ilk yıllarda 14.000’den fazla kitaba sahip olduğu tahmin edilmektedir. Celsus Kütüphanesi’nde yapılan araştırmalara göre; kalıntının üç katlı olduğu bilgisi ortaya çıkarılmıştır. Kütüphanenin ön yüzü ise Ortaçağ’da yaşanan bir deprem sonucu yıkılmıştır.

Efes’in tarihi kalıntıları arasındaki Celsus Kütüphanesi,İzmir tatilinizde ziyaret etmeniz noktalardan biridir. Efes Antik Kenti’ndeki kütüphaneyi ve diğer tarihi kalıntıları fotoğraflamayı unutmayın.

Foça Dış Kale

Foça Dış Kale
Foça Dış Kale

İzmir-Foça’da güzel bir tatil yapmayı planlıyorsanız, bölgenin tarihi değerlerini ziyaret etmek için kendinize zaman ayırmayı unutmayın.

Bu sayfamızda sizlere Foça Dış Kale’den bahsedeceğiz.

Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı hakkında kesin bilgiler bulunmayan Foça Dış Kale, tahminlere göre 1698 yılında Osmanlılar tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir. Kalenin inşası sırasında kesme taş ve moloz kullanılmıştır. Deniz kenarında olması, kalenin denizi kontrol etmek amaçlı yapıldığı düşüncesini güçlendirmesidir. Foça Dış Kale’nin sadece birkaç duvar kalıntısı günümüze ulaşabilmiştir. kale, Ceneviz Kalesi olarak da adlandırılmaktadır ve bölgenin güneyinde yer alan Kale Burnu’nda bulunur.

Alaçatı Evleri

Alaçatı Evleri
Alaçatı Evleri

İzmir-Çeşme’nin küçük bir beldesi olsa da özellikle yaz sezonunda turistlerin akın ettiği bir yerdir Alaçatı. Yerli turistler kadar yabancı turistler tarafından da yoğun ilgi görür üstelik.

Alaçatı’da geçirdiğiniz zamanlarda bölgenin geleneksel evler beğeninizi kazanacak. Genellikle kesme taştan yapılan Alaçatı evleri, yaz aylarında serin, kış aylarında ise sıcak tutuyor. Geleneksel Alaçatı evleri Rumlar tarafından inşa edilmiş olup, günümüzde orijinal yapıları bozulmadan restore edilmiştir.

St. John Kilisesi

St. John Kilisesi
St. John Kilisesi

İzmir-Selçuk’un turistler tarafından sürekli ziyaret edilenEfes Antik Kenti’nin en görkemli yapılarından biri St. John Kilisesi’dir.

Bizans döneminin önemli kalıntılarından biri olan St. John Kilisesi, İsa’nın havarilerinden St. John’un adına inşa edilmiştir. St. John, Kudüs’ten kovulunca görevine burada devam etmiştir. İzmir otellerinin birinde konakladığınız günlerde Efes Antik Kenti’ni ziyaret ederek bu güzel ve görkemli yapıya da şahit olabilirsiniz. Kilise, Selçuk Kalesi’nin güney yamacında kalıyor.

İzmir otelleri fiyatlarını araştırıp bütçenize uygun bir konaklama tesisinde şimdiden rezervasyonunuzu yaptırmanızı öneririz.

Çeşme Ilıcaları

Çeşme Ilıcaları
Çeşme Ilıcaları

Dünyanın en zor bulunan ılıcalarından birine sahiptirÇeşme. Bunun nedeni ise; plajın ve ılıcanın aynı yerde olması…

Çeşme ılıcaları sizlere hem deniz keyfini sunacak hem de sağlıklı bir tatil… Çeşme ılıcaları ilçe merkezine sadece 5 km uzaklıktadır. Suyun sıcaklığı 58 derece civarında olup, romatizma, kadın hastalıkları, deri hastalıkları ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Çeşme ılıcalarına Üçkuyular’dan hareket eden otobüslerle ulaşabilirsiniz.

Çeşme’de tatil yaptığınız günlere bölgenin tarihi noktalarına ziyaretlerde bulunmayı da unutmayın.

Erythrai Antik Kenti, Çeşme Kalesi ve arkeolojik eserler arasında kısa bir yolculuk yapacağınız Çeşme Müzesisizlere tatiliniz sırasında eşlik edecek noktalardan sadece birkaçıdır.

Homeros Vadisi

Homeros Vadisi
Homeros Vadisi

İzmir’in huzurlu havasına eşlik etmesi için uzun bir çalışmanın ardından harika bir düzenlemeyle hizmete sunulmuştur Homeros Vadisi.

Bornova’nın merkeziyle Kayadibi Köyü arasında kalan Homeros Vadisi, dikilen binlerce ağaçla, yüyüme yollarıyla, suni göletleriyle ve piknik alanlarıyla dinlenip günün keyfini çıkarabileceğiniz yerlerden biridir. İzmir tatilinizde 3 kilometrelik Homeros Vadisi’ni baştan başa gezebilirsiniz.

Vadi, her mevsim farklı renklere bürünerek güzel bir ortam hazırlar misafirlerine. Özellikle yağmur yağdığı dönem yağmur sularının birikintileri şelalelere ayrı bir güzellik katar. Bol bol oksijen depolamak için bu yeşilliklerle dolu alana bir gezi planlamayı sakın unutmayın.

Gazi Kadınlar Sokağı

Gazi Kadınlar Sokağı
Gazi Kadınlar Sokağı

İzmir-Alsancak’ın en güzel ara sokaklarından biridir Gazi Kadınlar Sokağı. Gezmek ve oturup dinlenmek için harika bir yerdir.

Sokaktaki tarihi evler günümüzde restore edilmiştir. İzmirlilerin vazgeçilmez gezi noktaları arasındaki sokak, barlarıyla da eğlenceli saatler sunuyor. Gazi kadınlar Sokağı’nın diğer ismi ise 1453 Sokak’tır. Sokak, yaz aylarınla çok kalabalık olup, kış mevsiminde tenhalaşır. Eğer İzmir’e tatil için gitmeyi planlıyorsanız Alsancak’taki Gazi Kadınlar Sokağı’nı mutlaka gezmelisiniz.

Hem tarih hem de eğlencenin birleştiği sokakta bir anınız bile boş geçmeyecek. Bu arada İzmir Pasaport’un manzarasında bir demli çay içmeyi de unutmayın.

Bergama Antik Kenti

Bergama Antik Kenti
Bergama Antik Kenti

İzmir’in en kuzeyinde bulunan Bergama Antik Kenti, birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Şehrin tarihi alanlarından biridir ve birçok kalıntısıyla turistlerin yoğun ilgisini görmektedir.

Bergama Antik Kenti, yerli turistler kadar yabancı turistler tarafından da sürekli olarak ziyaret edilmektedir. Kent, antik dönemlerde Pergama ve Pergamon isimleri ile anılmıştır. Bergama Antik kenti, sadece birçok medeniyetin hüküm sürdüğü bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda sağlık ve şifa merkezi özelliği taşımaktadır. Antik şehrin her kalıntısı fazlasıyla dikkatinizi çekecek. İzmir’de geçireceğiniz günlere Bergama Antik Kent’ni dahil edip, tarihi dönemlere kısa bir yolculuk yapabilirsiniz.

İzmir’in sayısız tarihi alanlarını ziyaret ederken doğal güzelliklerine de zaman ayırmayı unutmayın. Gölcük Yaylası, Kazak Vadisi ve Malgaca İçmeleri’nin yanı sıra; Hadrian Tapınağı, Klaros Antik Kenti, Larissa Antik Kentive Belevi Mozolesi’ni gezi listenize mutlaka dahil etmelisiniz.

İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi

İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi
İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi

Bakanlar kurulunca termal turizm merkezi olarak ilan edilen İzmir-Bayındır, sadece kaplıcalarıyla değil doğal güzellikleri ve tarihi yerleriyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Bayındır’ın genel özelliklerinden bahsedelim biraz.

İl merkezine 80 kilometre uzaklıktadır Bayındır. Yüzölçümü ise 588 kilometrekaredir. 38 köy ve 3 beldeden oluşur. İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi’ne birçok kaplıca bulunmaktadır. Ergenli Köyü Kaplıcaları, Dereköy Kaplıcası, Fatma Hanım Kaplıcası bölgedeki termal alanları oluşturur.

İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi, doğal, tarihi ve kültürel açıdan oldukça zengin bir bölgedir. İzmir tatilinizde Bayındır ilçesini gezmeyi unutmayın. Dilerseniz İzmir Bayındır Termal Turizm Merkezi’nde bulunan termal otellerin birinde konaklayabilir ve sağlık problemlerinize çözüm bulabilirsiniz. Termal sularda dinlenirken Hadrian Tapınağı’nı, Ödemiş Müzesi’ni, Klaros Antik Kenti’ni ve Belevi Mozolesi’ni ziyaret ederek şehrin önemli noktalarını ziyaret edebilirsiniz.

Gölcük Yaylası

Gölcük Yaylası
Gölcük Yaylası

İzmir’in Ödemiş ilçesinde bulunan Gölcük Yaylası, her mevsim farklı bir güzellikle çıkar ziyaretçilerinin karşısına. Yayla, Ödemiş’e 18 kilometre, İzmir’e ise 130 kilometre uzaklıktadır.

Doğanın kucağında olduğunuzu hissedeceğiniz Gölcük Yaylası’nda 810 dekarlık bir göl bulunmaktadır. Tarihi bir öneme de sahiptir bölge. Karamanoğulları yaylada at beslerlermiş. Yakın bir dönemde, devrin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından parsellenmiş ve halka dağıtılmıştır.

Yayla halkı geçimini tarımla sağlamaya devam etmektedir. Ülkenin en kaliteli patatesleri bu yaylada üretilmektedir. Aynı zamanda; kestane, ceviz, erik, kızılcık, kiraz ve elma da başlıca tarım ürünlerini oluşturur. İzmir’e tatil için gelip Gölcük Yaylası’ndan haberdar olanlar, mutlaka uğrar bölgeye. Bozulmamış doğasıyla hafızalarınızda büyük bir yer edinecek olan Gölcük Yaylası’nda zaman geçirirken; Ödemiş’in en görülesi yerleri arasındaki Birgi Çakırağa Konağı’na ve Ödemiş Müzesi’ne vakit ayırmayı unutmayın.

İzmir Enternasyonal Fuarı

İzmir Enternasyonal Fuarı
İzmir Enternasyonal Fuarı

Türkiye’nin en köklü fuarlarından biri olan İzmir Enternasyonal Fuarı, her yıl Eylül ayında faaliyet göstermeye devam ediyor.

Devam ettiği 10 günlük zaman dilimine İzmir’in kurtuluş gününü de alan İzmir Enternasyonal Fuarı, kısıtlı bir sektöre değil, her sektörden katılımcıya ev sahipliği yapar. Özellikle ihracat, ithalat ve teknolojik yenilikler fuarda ilgi odağı olan sektörlerdir.

Fuarın kuruluşu, Cumhuriyetin ilan edilmediği 17 Şubat 1923’e dayanmaktadır. Yani Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle toplanan İzmir İktisat Kongresi’nin devamı niteliğindedir. Günümüzde ülke ve bölgenin ekonomisine büyük bir katkısı olan fuar, uluslararası bir özellik kazanmıştır. Konak’ta bulunan İzmir Kültürpark’ın içindeki Enternasyonal Fuarı, İZFAŞ tarafından organize edilmektedir.

Fuarlar ve kongreler kenti olarak bilinen İzmir, her yıl düzenlenen fuarla ilgi odağı olmaya devam ediyor. Hem tarihini, hem denizini ve doğal güzelliklerini ziyaretçilerine sunan şehir, İzmir Enternasyonal Fuarı’yla da birçok katılımcıya ev sahipliği yapmaktadır. Fuara katılmak istiyorsanız, İzmir Enternasyonal Fuarı yakınında bulunan otellerin birinde konaklamanızı öneririz.

İzmir Körfezi

İzmir Körfezi
İzmir Körfezi

Karaburun Yarımadası

Karaburun Yarımadası
Karaburun Yarımadası

Türkiye’nin en büyük yarımadası olan Karaburun, İzmir Körfezi’nin girişinde bulunmaktadır. Karaburun Yarımadası oldukça girintili çıkıntılıdır.

İzmir-Karaburun arası 100 kilometrelik bir mesafe vardır veKaraburun’a gitmek için İzmir-Çeşme otoyolunu izlemeniz gerekmektedir. Karaburun sapağına kadar 45, sapaktan sonra 55 kilometre gidildikten sonra Karaburun Yarımadası tüm güzelliğiyle görünecektir.

Karaburun Yarımadası aynı zamanda çok eski bir yerleşim yeridir. Eski çağlarda Mimas olarak adlandırılırdı ve Yunanlar, Romalıları, Persler, Hititler, Bizanslar gibi birçok medeniyet Karaburun’da hüküm sürmüştür. Yapılan arkeolojik kazılar sırasında bölgede taş el baltaları ve ilkel çanak çömlekler gün yüzüne çıkmıştır. Günümüzde hem tarihi bir gezi alanı hem de doğal güzellikleri ile birçok turistin ziyaret ettiği bir noktadır Karaburun. İzmir’de tatil yapmayı planlıyorsanız Karaburun Yarımadası’nda vakit geçirmeyi unutmayın. Tabii Kazak Vadisi, Kolophon,Lebedos, Hadrian Tapınağı ve Belevi Mozolesi görmenizi önerdiğimiz yerler arasında.

Bozdağ Kayak Merkezi

Bozdağ Kayak Merkezi
Bozdağ Kayak Merkezi

İzmir’in Ödemiş ilçesinde bağlı bir köy olan Bozdağ Köyü, kış turizmi açısından önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin kayak merkezlerinden biridir Bozdağ Kayak Merkezi, köyün içinde bulunan dağın zirvesinde bulunmaktadır.

Kış aylarında tatil yapıp karların tadını doyasıya çıkarmak isteyenlerin tercihleri arasındaki Bozdağ Kayak Merkezi’ndeki kayak alanları, 1528-2157 metre yükseklikleri arasındadır. Bölgede aynı zamanda 1500 araç kapasiteli otopark yeri vardır. Bozdağ Kayak Merkezi’ne günübirlik ziyaretçiler yoğun ilgi göstermektedir.

Kayak merkezine ulaşımda çok zorluk yaşamayacaksınız. İzmir’den gitmeyi planlıyorsanız; Torba, Tire, Ödemiş istikametini izleyip ardından Bozdağ tabelasını takip edip Bozdağ girişinde kayak merkezini işaret eden tabelalar sizlere yardımcı olacak. Kış tatilinizi geçirmek için; Ağrı’daki Eleşkirt Güneykaya Kayak Merkezi, Kayseri’deki Erciyes Kayak Merkezi ve Erzurum’daki Palandöken Kayak Merkezi tercihleriniz arasında olabilir.

İzmir Beth İsrael Sinagogu

İzmir Beth İsrael Sinagogu
İzmir Beth İsrael Sinagogu

İzmir Beth İsrael Sinagogu, 1907 yılında ibadete açılmıştır. Karataş-Mithatpaşa Caddesi 265 numarada bulunmaktadır. İzmir Beth İsrael Sinagogu, Musevilerin dini ibadetlerinin yapılması için inşa edilmiştir ve İzmir’in en büyük sinagogudur.

İzmir tatilinizde gezeceğiniz yerler arasındaki bu yapı, Türk-Musevi üslubunun biraz dışındadır. Buna örnek olarak Ehal Akodeş doğu yönüne değil de güneye yapılmıştır. İzmir Beth İsrael Sinagogu’nda dini nikah törenleri ve ayinler yapılmaya devam etmektedir. Karataş’ta bulunan bu dini yapı gezinizin en etkileyici parçalarından biri olacak. Dış mimarisi kadar iç dekorasyonu da gördüğünüz ilk andan itibaren sizi mistik bir atmosferin içine hapsedecek. İzmir’in tarihi turistik yerleri arasındaki Hadrian Tapınağı, Belevi Mozolesi ve İzmir Tarihi Asansör’ü de tatil günlerinize ekleyebilirsiniz.

Bakla Tepe

Bakla Tepe
Bakla Tepe

İzmir-Menderes ilçesine bağlı olan Bulgurca Köyü’nde yapılan bir araştırmada eski bir yerleşim yeri tespit edilmiştir. İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü’nün yürüttüğü araştırmada ortaya çıkan Bakla Tepe yerleşim alanı, kayalık bir arazi üzerindedir.

Geç Kalkolitik Çağ’dan Erken Tunç Çağı’na kadar devam eden bir yerleşime ev sahipliği yapmıştır Bakla Tepe, Tüm kalkolitik Çağ aralıklarında birçok yangın geçirdiği ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanı sıra, seramikler, kaplar, çanak ve kaseler bulunmuştur. Bakla Tepe’nin Erken Tunç Çağı’nda ise sosyal yaşamında değişmeler tespit edilmiştir. Bu çağd surlar ve büyük höyüklerin yanı sıra kerpiç yapılar kullanılmaya başlanmıştır. Bölgede mezar kalıntıları da görülmektedir. Menderes’in Bulgurca Köyü’nde bulunan Bakla Tepe, yapılan geniş kapsamlı araştırma sonucunda her dönemden bilgiler vermektedir. Tarihi araştırmaya özel bir ilgi duyuyorsanız Bakla Tepe’yi ziyaret edeceğiniz yerlere dahil edebilirsiniz. Bu arada, Menderes’te bulunan Kolophon ve Klaros Antik Kenti’ni de gezi listenize ekleyebilirsiniz.

Kazak Vadisi

Kazak Vadisi
Kazak Vadisi

İzmir-Kemalpaşa’nın tabiat güzelliğinin bir parçasıdır Kazak Vadisi. Yemyeşil doğasında, rengarenk çiçekleriyle görenlerin beğenisini kazanır.

Havası temiz bol oksijenli bir bölgede zaman geçirmek sizi kesinlikle sakinleştirecek. Kazak Vadisi’ne gitmeyi planlıyorsanız; ulaşımda zorluk yaşamayacaksınız. Kemalpaşa’yı geçince Torbalı-Selçuk karayolu üzerinden4 kilometre kadar gitten sonra karşınıza çıkacak olan sağ taraftaki toprak yolu takip ettiğinizde tüm güzelliğiyle Kazak Vadisi sizleri karşılayacak. Kımız Çiftliği tabelaları oldukça işinizi kolaylaştıracak. Kazak Vadisi’nde hem yörenin farklı lezzetlerini tadabilir hem de ata binerek eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz. İzmir gezinize kesinlikle bu doğa harikasını eklemelisiniz. Diğer taraftan İzmir Pasaport’u,Ayasuluk Tepesi’ni ve Güvendik Tepesi’ni de gezi listenize eklemek tatilinize renk katacak.

Ayasuluk Tepesi

Ayasuluk Tepesi
Ayasuluk Tepesi

Tarihi ve doğal güzellikleri arasında bir başkadır İzmir. Yaz tatili için en çok tercih edilen kentler arasında olmasının yanı sıra, turistler tarafından tarihi kalıntıları ziyaret edilmektedir.
İzmir-Selçuk’ta bulunan Efes Antik Kenti’nin araştırılan tüm tarihi bilgileri değiştiren Ayasuluk Tepesi, tatilinizin önemli bir gezi alanı olacak. Ayasuluk Tepesi’nde yapılan arkeolojik kazılarda, Efes’in ilk yerleşim alanının bu nokta olduğu ortaya çıkmıştır. Tarihe ilginiz fazla olmasa da Ayasuluk Tepesi ve çevresinde bulunan tarihi kalıntılar sizi fazlasıyla etkileyecek. Yerli turistlerin yanı sıra yabancı turistlerin de yoğun ilgi gösterip ziyaret ettiği Efes Antik Kenti’nin kalıntıları arasında keyifli vakitler geçirebilirsiniz. İzmir’de bulunan tarihi ve doğal gezi noktaları arasındaki Belevi Mozolesi’ni, Hadrian Tapınağı’nı, Kazak Vadisi’ni ve Artemis Tapınağı’nı da gezi listenize ekleyebilirsiniz.

Kolophon Antik Kenti

Kolophon Antik Kenti
Kolophon Antik Kenti

İzmir-Seferihisar’dan Gümüldür yolunu takip ettiğinizde karşınıza çıkacak olan Değirmendere’nin yamaçlarında bulunur Kolophon Antik Kenti.

Bir özelliği vardır kentin. İyon kentleri arasında deniz kenarında olmayan tek kent özelliğini taşımaktadır. Kolophon, güçlü bir donanmaya sahipti; fakat buna rağmen birçok mağlubiyete uğramıştır. İzmir’in tarihi turistik yerleri arasında olan Kolophon’u İzmir tatilinize dahil edebilirsiniz. Kentin kalıntıları arasında gezerken fotoğraf çekmeyi unutmayın. Sizin için keyifli bir tarihi gezi olan Kolophon’u ziyaret ettikten sonra yakınında bulunan Lebedos Antik Kenti’ni de keşfe çıkabilirsiniz.

Lebedos Antik Kenti

Lebedos Antik Kenti
Lebedos Antik Kenti

12 İyon kentlerinden biridir Lebedos. Tahminlere göre M.Ö. 7.yüzyılda kurulmuştur. İzmir’in tarihi alanlarından biridir veSeferihisar’dan Özdere-Selçuk yolunu takip edip ulaşacağınız Ürkmez beldesindeki Kısık Yarımadası’nda bulunur.

Lebedos Antik Kenti, iyon kentlerinin en zayıflarından biriydi. Kral Kodros’un oğlu Andropompos tarafından kurulmuştur. Antik kentin çevresinde Kolophon ve Tlos Antik Kenti’nin olması sebebiyle pek gelişememiştir. İzmir tatilinizde denizin ve güneşin tadını çıkarırken kendinize bir gezi listesi hazırlamayı planlıyorsanız Lebedos’u listenize ekleyebilirsiniz.

Tarihi kalıntıların arasında keyifli bir yolculuk yapmak size kesinlikle çok keyifli gelecek. Hele tarihe fazlasıyla meraklıysanız… Lebedos Antik Kenti’nden sonra İzmir’in diğer tarihi ve doğal güzelliklerini ziyaret etmeyi de unutmayın.

Güvendik Tepesi

Güvendik Tepesi
Güvendik Tepesi

İzmir’in Urla ilçesinin harika beldesi olan Çeşmealtı’nda bulunan Güvendik Tepesi, en güzel ve en keyifli vakitlerinizi geçireceğiniz yerlerden biridir.
Eğer yaz tatiliniz için İzmir’i tercih edecekseniz gezi listenize Güvendik Tepesi’ni mutlaka ekleyin. İzmir Körfezi’nin tüm güzelliği ve güneşin batışının en etkileyici görüntüsü bu tepede saklı… Tepenin içindeki tahta masalarda piknik yapabilir ve dostlarınızla birlikte hoş sohbetler gerçekleştirebilirsiniz. Güvendik Tepesi, hakim olduğu manzara ve yeşillikleriyle birlikte farklı dünyaların kapılarını açacak. Tatiliniz sırasında, Urla’da bulunanKlazomenai Antik Kenti’ni de ziyaret etmeyi sakın unutmayın.

Çandarlı Kalesi

Çandarlı Kalesi
Çandarlı Kalesi

Amazon kadın savaşçıların egemen olduğu Çandarlı,İzmir-Dikili’nin bir sahil beldesidir. Bu beldenin sınırları içindeki Çandarlı Kalesi ise geçmişten günümüze sapasağlam gelmiş yapıtlar arasındadır.
Çandarlı Kalesi denize karşı olması sebebiyle kenti dış saldırılardan korunmasında kullanılmıştır. Tam olarak hangi tarihte yapıldığı bilinmemekle birlikte; M.Ö. 6.yüzyıllarda Pitane sitesi içinde bir işlev gördüğü düşüncesi vardır. Kale yapıldığı dönemden itibaren çok hasar görmüştür; fakat hemen onarılıp yenilenmiştir. Bugün ki son yapısında ise Cenevizlilerin katkısı vardır. Çandarlı Kalesi’ni İzmir tatilinizde ziyaret edebilirsiniz. Kaleden görünen deniz manzarasına bayılacak; dışı kadar içi de sizi fazlasıyla etkileyecek.
Görkemini hala kaybetmeyen ve daha yıllarca ayakta kalacağının mesajını veren Çandarlı Kalesi; dikdörtgen biçimiyle, beş kulesiyle, mazgalları ve kapısıyla kesinlikle hayranlığınızı kazanacak. İzmir gezinize Larissa Antik Kenti’ni ve Klaros Antik Kenti’ni ziyaret edebilirsiniz.

Larissa Antik Kenti

Larissa Antik Kenti
Larissa Antik Kenti

Buca Göleti’yle, Çandarlı Kalesi’yle, Hasanağa Bahçesi’yle,Klaros Antik Kenti’yle, Belevi Mozolesi’yle diğer tüm tarihi-doğal alanlara sahiptir İzmir.

İzmir’in eski yaşam alanlarından biri de Larissa Antik Kenti… Menemen ilçesine bağlı olan Buruncuk köyü yakınlarındaki Larissa Antik Kenti’nin tarihi Cilalı Taş Deveri’ne kadar indiği düşünülmektedir. 12 Aiolis kentinden biridir ve Peleponnes Savaşları sırasında yıkılmıştır. Larissa Antik Kenti’nde yapılan 1902 yılındaki arkeolojik kazılar sonucunda fazla bir kalıntıya rastlanmamıştır.

Gün yüzüne çıkmış olan toprak yapıtların bazıları Stockholm Müzesi’nde sergilenmektedir. Pişmiş toprak ve keramik buluntularının bazıları İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde ve arkaik dönem buluntuları ise İzmir Müzesi’nde sergilenmektedir. Larissa Antik Kenti, İzmir gezinizin bir parçası olabilir.

Buca Göleti

Buca Göleti
Buca Göleti

İzmir-Buca’nın gezilecek yerleri arasında olan Buca Göleti, Ege’nin en güzel yerlerinden biridir.

167 bin metrekarelik bir alanda hem dinlenmek hem eğlenmek hem de keyifli vakitler geçirmek, bir gününüzü harika geçirmenizi sağlayacak. Buca Göleti 1998 yılında yapılmış olup; içerisinde 300 kişilik balık restoran, 200 kişilik kafeterya, amfi tiyatro, 600 kişilik et-fast foot, gölet bar, çocuk oyun setleri, seyir terasları, hobi bahçeleri, market, piknik alanı ve otopark bulunmaktadır. Amfi tiyatrosu özellikle yaz aylarında konser ve etkinlik alanı olarak kullanılır.

Buca Göleti’nin tabii ki bir de yapay gölü vardır. 30 bin metrekarelik gölün üzerinde küçük bir ada da bulunuyor. İzmir gezinizde ailenizle veya dostlarınızla Buca Göleti’ni ziyaret edip eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz. Üstelik bu gezi çocuklarınız için de unutulmayacak bir gün olacak. İzmir’de bulunan İzmir Doğal Yaşam Parkı ve Hasanağa Bahçesi’ni de gidip muhakkak görmelisiniz. Tarihi kalıntılarından biri olan Larissa Antik Kenti’ni de ziyaret edebilirsiniz.

Hasanağa Bahçesi

Hasanağa Bahçesi
Hasanağa Bahçesi

İzmir’in Buca ilçesindeki Hasanağa Bahçesi ilk kurulduğu dönemlerde seçkin bir dinlenme ve eğlenme alanıydı. İçerisinde kütüphane, piknik alanı, çocuk parkları, kafeterya, nikah salonu, mini hayvanat bahçesi ve buz pateni bulunurdu. Açılışını ise Kenan Evren ve Semra Özal yapmıştı. Bahçeye girişlerde bilet kesilir ve özellikle hafta sonları çok kalabalık olurdu.

1986 yılında yapılan Hasanağa Bahçesi 1990’ların başında önemini kaybetmeye başladı. İçinde bulunan bölümler yavaş yavaş kapandı. Daha sonra Hasanağa Bahçesi, 9 Eylül Üniversitesi’nin hukuk ve iktisadi fakültelerinde okuyan öğrencilerin oturup dinlendiği bir yer oldu. Şaşalı günlerin geri bırakan Hasanağa Bahçesi haa görülmeye ve vakit geçirmeye değer bir yerdir. Harika bir orman havasını içinize çekip; ister arkadaşlarınızla keyifli sohbetler yapabilir, isterseniz hem yürüyüş yapıp hem de sessizce kitap okuyabilirsiniz. İzmir tatilinize Hasanağa Bahçesi’nin yanı sıra Larissa Antik Kenti’ni, Buca Göleti’ni, Hadrian Tapınağı’nı ve İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı ekleyebilirsiniz.

Hadrian Tapınağı

Hadrian Tapınağı
Hadrian Tapınağı

Tarihini anlatan Klaros Antik Kenti, Ödemiş Müzesi, Belevi Mozolesi, Selçuk Kalesi; bunun yanı sıra doğal güzelliklerini yansıtan Çandarlı Körfezi, Malgaca İçmeleri,Yassıca Adası ve diğer tüm görülecek yerleri olan İzmir, aynı zamanda yaz turizmi açısından da ilk tercih edilen kentler arasındadır.

Tarihi turistik gezi alanlarının arasında Hadrian Tapınağı da vardır. Hadrian Tapınağı, İzmir’in Selçuk ilçesindedir ve yıl içerisinde turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasındadır. Efes Antik Kenti’nin bir parçasıdır ve tapınak bir cella ile bir portikodan oluşmaktadır. İmparator Hadrian’a sunulan tapınak mitolojik değer de taşımaktadır. Selçuk tatilinizde Efes Antik Kenti’ndeki Hadrian Tapınağı’nı mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Dünyanın 8. Harikası olarak nitelendirilen bu kalıntı sizi büyülerken aynı zamanda fotoğraf karelerinizi de süslemeyi unutmayacak.

Klaros Antik Kenti

Klaros Antik Kenti
Klaros Antik Kenti

Bir kehanet merkezi özelliği taşıyan Klaros Antik Kenti, İyon kentlerinin sadece bir tanesidir.

Tarihi ve turistik gezi alanlarının en çok ziyaret edilen noktalarından biri olan Klaros, İzmir-Menderes’te bulunmaktadır. Kutsal kent olarak tanınan şehrin tarihi İ.Ö. 7. ve 6. yüzyıla kadar dayanmaktadır. İzmir’in gezilecek yerleri arasındaki Klaros’da bulunan Apollon Tapınağı önemli kalıntılar arasındadır. gün yüzüne çıkmış birçok kalıntısı da görülmeye değerdir. İzmir’in berrak sularında serinleyip, yumuşacık kumlarda güneşlenirken şehri daha yakından tanımak isteyeceksiniz.

Hemen elinize kalem kağıdı alıp güzel bir gezi listesi hazırlamaya başlayın. Klaros Antik Kenti, İzmir Doğal Yaşam Parkı, Belevi Mozolesi, Ödemiş Müzesi, Bakla Tepe, Çandarlı Kalesi, Hadrian Tapınağı, Selçuk Kalesi… İzmir gezinize ekleyeceğiniz daha çok yer olacak. Tatilinizi unutamayacağınız anlarla doldurup, en güzel vakitlerinizi fotoğraflamayı sakın unutmayın.

Ödemiş Müzesi

Ödemiş Müzesi
Ödemiş Müzesi

İzmir’in Ödemiş ilçesinde aynı isimle kurulan Ödemiş Müzesi ilk olarak 1974 yılında yapılması düşünülmüştür.

Eski eserler koleksiyoneri olan Muttahar Başoğlu’nun hazineye bağışladığı arsası üzerinde inşa edilmiştir. Ödemiş Müzesi toplamda iki kattan oluşmaktadır ve başta etnografik eserler sergilenirken arkeolojik eserlere de yer verilmiştir.

Müzede teşhir edilen eserlerin çoğunu Eski Tunç Çağı, Arkaik, Klasik ve Bizans çağlarına aittir. Kalıntıların çoğu ise; ağırşaklar, seramik, süs eşyaları, pişmiş toprak heykelleri, mermer heykeller, bronz ve cam eserler bulunmaktadır. İzmir tatiliniz sırasına Ödemiş Müzesi’ni gezi listenize ekleyebilirsiniz.

İzmir Doğal Yaşam Parkı

İzmir Doğal Yaşam Parkı
İzmir Doğal Yaşam Parkı

İzmir Doğal Yaşam Parkı, İzmir’i tatil için tercih edenlerin mutlaka uğradığı ve özellikleri çocuklarına güzel bir gün yaşatmak isteyen turistlerin gezi listesine eklediği bir noktadır. Doğal yaşam parkının içerisinde ağaç ve bitki çeşitleri, 1300 türden fazla hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Hem tatilinizde doğanın içinde yolculuk yapmak için hem de çocuklarınıza harika bir gün yaşatmak için İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı ziyaret edebilirsiniz.

Bu arada İzmir’in gezilecek yerleri arasında; İnkaya Mağarası, Belevi Mozolesi, Selçuk Kalesi, Klazomenai Antik Kenti, Myrina Antik Kenti, Pitane Antik Kenti, Nebiler Şelalesi, Yassıca Adası, Karakoç Kaplıcaları, İzmir Kuş Cenneti, Hasanağa Bahçesi, Klaros Antik Kenti, Karantina Adası’da vardır. İzmir tatilinizde harika bir gezi listesi hazırlayıp unutulmaz bir tatil yaşayabilirsiniz.

İnkaya Mağarası

İnkaya Mağarası
İnkaya Mağarası

İzmir’in gezilecek yerlerinden biri olan İnkaya Mağarası, il merkezinde bulunmaktadır.

Ulaşımı biraz zor olsa da mağarayı ilk gördüğünüzde buna değdiğini ve keyifli bir yolculuğun sizi beklediğini hissedeceksiniz. İzmir’de denizin, kumun ve güneşin tadını bol bol çıkarırken diğer taraftan tarihi ve doğal güzellikleri görebilme imkanı yakalamak tatilinize farklı anlamlar yükleyecek.

İnkaya Mağarası, 222 metre uzunluğundadır ve içerisinden çıkarılan çanak-çömlekler bu mağarada bir yerleşme olduğunun göstermektedir. İlk girdiğiniz sırada dik bir inişten inecek ve sonrasında geniş bir salonda bulacaksınız kendinizi.

İzmir tatilinizde gezi listenize ekleyeceğiniz İnkaya Mağarası’ndan sonra; Belevi Mozolesi’ni, Selçuk Kalesi’ni,Pollio Su Kemeri’ni, Ödemiş Müzesi’ni, İzmir Tarihi Asansör’ü ve diğer tüm tarihi-doğal güzellikleri gezebilirsiniz.

Belevi Mozolesi

Belevi Mozolesi
Belevi Mozolesi

İzmir-Selçuk’ta bulunan Belevi Mozolesi, ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktadır. Belevi Anıt Mezarı olarak da bilinen Belevi Mozolesi aynı zamanda Halikarnas Mozolesi’nden sonra en büyük ve en yüksek anıt mezarı özelliğini taşımaktadır.

Şu anda kapalı da olsa tel örgüler arasından kalıntıların çoğu görülebilmektedir. Selçuk tatilinizde gezilecek yerler arasında ilk sıralarda yer alır ve Helenistik döneme ait olduğu bilinmektedir; fakat kim tarafından yapıldığı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır.

Arkeolojik kazılar sonucunda bulunan eserlerin bir kısmı Efes Müzesi’nde sergilenirken, diğer bir kısmı İzmir Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu arada gezi listenize İzmir de bulunan; Selçuk Kalesi, Pollio Su Kemeri, Buharlı Lokomotifler Müzesi, İzmir Beth İsrael Sinagogu, Efes Meryem Ana Kilisesi, Ödemiş Müzesi, Efes Antik Kenti,Yedi Uyuyanlar Mağarası, Hadrian Tapınağı ve Artemis Tapınağı’nı ekleyebilir, tatiliniz sırasında keyifli tarihi yolculuklar yapabilirsiniz.

Pamucak Plajı

Pamucak Plajı
Pamucak Plajı

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Pamucak Plajı, Ege’nin en güzel sularına ve kumsallarına sahiptir.

Pamucak Plajı Selçuk ilçesine 7 kilometre uzaklıkta olup; toplamda 6 kilometrelik bir kumsala sahiptir. Aynı zamanda 60 metre eni olmasından dolayı bölgenin en geniş kumsalı özelliği de taşımaktadır.

Plajda şemsiye, duş, tuvalet, soyunma kabini ve şezlong bulunmaktadır. İzmir tatilinize anlam katacak olan Pamucak Plajı’nda at da binebilir, uzunca bir yürüyüşte yapabilirsiniz. Aynı zamanda gezi listenize; İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’ni, Birgi Çakırağa Konağı’nı, Selçuk Kalesi’ni, İzmir Tarihi Asansör’ü, İzmir Kuş Cenneti’ni veKarantina Adası’nı da ekleyebilir; eğlenceli yolculuklar yapabilirsiniz.

İzmir Tarih ve Sanat Müzesi

İzmir Tarih ve Sanat Müzesi
İzmir Tarih ve Sanat Müzesi

İzmir, hem doğal güzellikler hem yaz turizmindeki önemi hem de tarihi kalıntılarıyla oldukça önemli bir şehirdir.

İzmir Merkez ilçesinde bulunan İzmir Tarih ve Sanat Müzesi, taş eserler, seramik eserler, kıymetli eserler bölümleriyle ziyaret edilesi bir müzedir.

2004 yılında Kültür Park’ta hizmete açılan bu müze, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma Bizans ve birçok dönemden eserlerle göz doldurmaya devam ediyor. Mezar buluntuları, agora, heykeller, seramiklerin yanı sıra altın, gümüş ve bronz sikkeler serginin önemli parçalarını oluşturmaktadır. İzmir gezini listenize İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’ni de ekleyip bol bilgili ve bol keyifli saatler geçirebilirsiniz.

Birgi Çakırağa Konağı

Birgi Çakırağa Konağı
Birgi Çakırağa Konağı

İzmir’in tarihi değerini yükselten çıtalardan biri olan Birgi Çakırağa Konağı, 1761 yılında Şerif Aliağa tarafından yaptırılmış olduğu söylense de esasında konağın stili ve mimarisi 19. yüzyılda yapıldığını gösterir.

İki ayrı kapısı ve bir iç bahçesi vardır konağın. Zemin katta bekçi, hizmetçi, ahır, samanlık ve misafir kabul yeri bulunmaktadır.

Her kat arasında trabzanlı ahşap merdivenle geçiş sağlanmaktadır. Ara kat ise genellikle kışın kullanılmak için yapılmış ve tavanı diğer katlara göre daha alçaktır. Üst katta tavan ve duvarlar bitki ve meyve motifli olup, panoramalarla süslenmiştir.

Ahşap işçiliği bakımından oldukça zengin olan Birgi Çakırağa Konağı, 1950 yılına kadar kullanılmış olsa da yakın bir dönemde Kültür Bakanlığı’na bırakılmıştır. Bir restore döneminden geçtikten sonra 1995 yılında kapılarını açmıştır. Birgi Çakırağa Konağı, yaşanılası bir konak özelliğini gelen misafirlerine göstermeye devam ediyor. Ödemiş’te bulunan bu konağı geziniz sırasında sakın unutmayın.

Selçuk Kalesi

Selçuk Kalesi
Selçuk Kalesi

Efes’in ilk yerleşim alanının üstünde konumlanmış olan Selçuk Kalesi, İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunmaktadır ve yoğun bir ziyaretçisi vardır.

Burada görülen sur duvarları Bizans, Osmanlı ve Aydınoğulları dönemlerine aittir. Duvarların yapımında ise tuğla, taş ve harç kullanılmış ve bunun yanı sıra 15 kule ile desteklenmiştir. Sur duvarlarının iç kısmında çıkışı sağlamak amaçlı merdivenler bulunur.

Selçuk Kalesi’nin içinde çeşitli büyüklükte sarnıçlar, taş döşemeli dar sokakları ve bir cami vardır. En yüksek tepesinde ise bir kilise kalıntısı sizi karşılayacak. İzmir’in bu görkemli kalesini görenler her fırsatta tekrar gelip ziyaret ediyor. Siz de Selçuk Kalesi’ni ziyaret ederek hem güzel bir gün yaşamanın keyfini çıkarın hem her anınızı fotoğraflayın hem de doyulmaz manzarasını seyre dalın.Belevi Mozolesi’ni, Ödemiş Müzesi’ni, İnkaya Mağarası’nı ve İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı ziyaret etmeyi de sakın unutmayın.

Pollio Su Kemeri
Pollio Su Kemeri

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Pollio Su Kemeri, Augustus döneminden beri ayakta kalmıştır.

Büyük bir ziyaretçi potansiyeline sahip olan su kemeri, bir zeytinliğin içinde saklanmış ve sadece ilgisi olanların görebileceği bir yerdedir.

Kalıntılar bakımından da oldukça zengindir ve içerisinde bulunan olasılıkla mezar odası olarak kullanılan bir oturma bankına sahip bir podyum bulunmaktadır. İki katlı olan Pollio Su Kemeri’nin antik çağdaki ismi bazı kaynaklara göre Marnas olsa da kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Görülesi bir mimariye sahiptir bu su kemeri ve ziyaret edilecek yerler arasındadır. İzmir geziniz sırasında tarihi kalıntıları merak edip yola koyulurken Pollio Su Kemeri’ni de gezi rotanıza eklemeyi unutmayın.

İzmir Tarihi Asansör

İzmir Tarihi Asansör
İzmir Tarihi Asansör

İzmir’in tarihi yapılar arasında yer alan tarihi asansör, Mithatpaşa Caddesi ile Halilrıfat Paşa Caddesi arasında bulunmaktadır.

Konak ilçesinde bulunan ve 1907 yılında yapımı gerçekleşen asansör o dönemin iş adamlarından Musevi asıllı Nesim Levi tarafından yaptırılmıştır.

Yaptırılma amacı ise iki semt arasında kolay ulaşımı sağlamaktı. 155 basamaktan oluşmakta ve belediye tarafından eğlence ve dinlence mekanı olarak kullanılmaktadır. İzmir Tarihi Asansör turistlerin önemli durağı halindedir ve üzerinde bulunan ahşap balkonunun manzarası kesinlikle görülmeye değer.

İzmir Etnografya Müzesi

İzmir Etnografya Müzesi
İzmir Etnografya Müzesi

İzmir Etnografya Müzesi’nin binası 1831 yılından bu yana ayakta kalmış Neo Klasik tarzı yansıtmaktadır.

Etnografya müzesinde Türk el sanatlarının parçaları olan iğne oyaları, halıcılık, kilimcilik, tahta kalıp kumaş baskıcılığı gibi eserler sergilenmektedir. Daha çok 19.yüzyılda Türklerin günlük hayatları ile ilgili eserler bulunmaktadır.

Kat kat bölümlere ayrılan İzmir Etnografya Müzesi her katında zengin içeriğiyle göz doldurmaktadır. Özellikle silahlar bölümü, oldukça ilgi görmektedir ve burada 17-18 ve 19.yüzyıllara ait olan çakmaklı tüfek, filinta, tabanca, priştov gibi silahlar sergilenmektedir. Bu müze Türk kültürünü en iyi yansıtan müzeler arasındadır. İzmir Etnografya Müzesi’nden sonra İzmir’de bulunan Kızlarağası Hanı’nı ve Gündoğdu Meydanı’nı da gezmeyi sakın unutmayın.

Kızlarağası Hanı

Kızlarağası Hanı
Kızlarağası Hanı

İzmir’in Konak ilçesinin en büyük ve en görkemli hanı olan Kızlarağası Hanı, diğer hanlara göre mimari açıdan tek örnektir.

Kızlarağası Hacı Beşir Aga tarafından yaptırılmıştır ve ilk yapıldığı sırada denize yakınken zaman geçtikçe denizin dolması sonucunda gittikçe uzaklaşmıştır. İnşa kitabesindeki bilgiye göre 1744 yılında yapımı tamamlanmıştır.

Kemeraltı’nın en eski yapılarından olan Kızlarağası Hanı, tarihi özelliğiyle turistlerin alışveriş yaptığı tarihi mekanlar arasındadır. Konak’ın en kalabalık ve en eğlenceli noktası özelliğini de hala kaybetmemiştir. Yolunuz düştüğü sırada kesinlikle avlusunda bir bardak çay içmeyi unutmayın. Yorgunluğunuzu tek bir yudumda atacaksınız. En görülesi yerlerden biri olan Kızlarağası Hanı, değişik dükkanlarıyla sizi kendine bağlayacak.

Gündoğdu Meydanı

Gündoğdu Meydanı
Gündoğdu Meydanı

İzmir’in en önemli üç meydanından biri olan Gündoğdu Meydanı, Konak ilçesinin Alsancak mevkiinde bulunur.

1.Kordon’un üzerinde yer alan meydan genellikle konser; organizasyon, miting ve kutlama alanı olarak kullanılır. 1999 yılında kazandırılan Gündoğdu Meydanı, her gün tüm tatilcileri ve yerli halkı konuk eder.

Özellikle konser zamanlarında büyük bir coşkuya ev sahipliği yapar.

Tüm İzmirliler ve orada bulunan turistler doldurur meydanı. Herkes o anda aynı şarkılarla aynı duyguları paylaşır. Gündoğdu Meydanı, ferah alanıyla gelen herkesi temiz havasında dinlendirmeyi de unutmaz.

Çandarlı Körfezi

Çandarlı Körfezi
Çandarlı Körfezi

Çevresinde topladığı tüm doğal güzelliklerle daha bir çekici hale gelen Çandarlı Körfezi, Antik Çağda Aiolis olarak anılırdı.

Güneyde Gediz ve kuzeyde Bakırçay ile sınırlanan körfez, tüm Foça sahillerini kapsamaktadır. Sayısız koyun bulunduğu Çandarlı Körfezi, Ege’nin ihtişamından kendini alamayanların uğrak yerleri arasındadır.

Birbirinden güzel plajlar ve koyların herhangi birinde kendinizi tatilin kollarına atabilirsiniz. Her adımınızda denizin berraklığı bakışınıza yansırken, gözlerinizin içinden huzurun geçtiğini hissedeceksiniz.

Klazomenai Antik Kenti

Klazomenai Antik Kenti
Klazomenai Antik Kenti

İzmir’in Urla ilçesinde bulunan Klazomenai Antik Kenti, 12 İyon kentinden biridir. Kalıntılarının bir kısmı Urla Kemik Hastanesi’nin yer aldığı Karantina Adası’nda bulunmaktadır.

Limantepe’den Cankurtaran ve Ayyıldız tepelerine kadar yayılmış olan antik kentte yapılan arkeolojik kazılarda Arkaik, Erken Tunç ve klasik çağlardan tabakalara rastlanmıştır.

Kazı sırasında erken tunç döneminden kalan ve koridorlu ev olarak tanımlanan saray yapısının bir bölümü ortaya çıkarılmıştır. Ardından yine aynı noktaya yakın bir yerde şehir suru bulunurken diğer yeryüzüne çıkan kalıntılar ise; yuvarlak tek mekanlı evler, çok sayıda fırın ve ocak yerleridir. Bulunan kalıntılar arasında El havanları, öğütme taşları, toprak kapları da vardır. Klazomenai Antik Kenti’nin günümüze kadar getirdiği kalıntılar oldukça zengindir. Bu antik kent dağınık bir şekilde de olsa görülmeye değer yapıtlarıyla ilgi görmeye devam etmektedir. Bu arada izmir Körfezi’ni gözler önüne seren ve muhteşem bir manzaraya hakim olan Çeşmealtı’ndaki Güvendik Tepesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Malgaca İçmeleri

Malgaca İçmeleri
Malgaca İçmeleri

Doğal güzellikler, deniz, kum, güneş, tarihi kalıntılar ve diğerleri… İzmir birçok güzelliği ve çekiciliği içinde bulunduran önemli bir şehir özelliğini korumaktadır.

Doğa yolculuklarınızı gerçekleştirirken, denize girmek istediğiniz zaman sizi kollarına alır en güzel koylarında ve plajlarında. Değeri yüksek önemli bölgeleriyle de her yıl, her mevsim ziyaretçi akınına uğramaktadır.

Urla’nın doğasının en güzel yerlerinin birinde konumlanmış olan Malgaca İçmeleri, özellikle ılıca mevsimlerinde turistlerin ziyaret ettiği bölgelerinden biridir. Mide, bağırsak, karaciğer ve safra yolları hastalıklarına iyi gelen Malgaca İçmelerinde toplamda üç gün kalınmaktadır. Çevrede konaklama tesisleri bulunmadığı için günü birlik gezilerle de gelinebiliyor. Suyu sert olduğu için sadece üç gün süren tedavi sürecinden ayrı; sadece ılıcanın büyüsüne şahit olmak isteyenlerinde ilgi odağı olan Malgaca İçmeleri, eşsiz güzelliğiyle sizi ziyaretine bekliyor.

Beş Kapılar Kalesi

Beş Kapılar Kalesi
Beş Kapılar Kalesi

Tatil bölgesi olarak en çok tercih edilen İzmir, kumun, güneşin ve denizin muhteşem çekiciliğinin yanı sıra tarihi kalıntılarıyla da dikkatleri üzerine çekmektedir.

Foça ilçesinde bulunan Beş Kapılar Kalesi, köklü bir tarihe sahip olmanın yanı sıra, Doğu Roma İmparatoru Michael Paleologos tarafından Cenevizli Manuel Zacharna’ya verildiği bilinmektedir. 1275 yılında verilen kale ardından Cenevizliler tarafından onarılmıştır.

Tahminlere göre Xl. yüzyılda yapılmıştır fakat yine kaynaklarda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Dikdörtgen planlı inşa edilen Beş Kapılar Kalesi, dikdörtgen kulelerle desteklenmiştir. Göz dolduran mimarisinin içerisinde Bizans döneminden kalan yapı kalıntıları da bulunmaktadır. Foça tatilinizde size değişik zamanlar geçirecek olan Beş Kapılar Kalesi ziyaretçilere hoş bir manzara sunmayı da unutmuyor.

Myrina Antik Kenti

Myrina Antik Kenti
Myrina Antik Kenti

Adını bir Amazon Kraliçesi olan Myrina’dan alan Myrina Antik Kenti, İzmir ilinin Aliağa ilçesinde bulunmaktadır.

Ailos bölgesinin önemli kentleri arasında yer alan kent,Çandarlı Körfezi’nin en son koyunda konumlanmıştır. Hakkında kesin olarak bilgi bulunmayan Myrina Antik Kenti’nin M.Ö. 1000 yıllarında kurulduğu ve Yunanistan’dan gelen toplulukların yerleştiği düşünülmektedir.

Aynı zamanda köklü bir tarihi ve zengin kalıntıları vardır. Özellikle 1874 yılında yapılan bir arkeolojik kazıda bu bölgede beş bine yakın mezar çıkartılmıştır. Figürler, mimari frizler, lahit kapakları, mezarlar ve diğer önemli parçaları… İzmir’in tarihine zenginlik katan Myrina Antik Kenti ziyaretçilerine ev sahipliği yapmaya devam ediyor.

Pitane Antik Kenti

Pitane Antik Kenti
Pitane Antik Kenti

Kelime olarak suyu bol anlamında kullanılan Pitane Antik Kenti, İzmir’in tarihi yapıları arasında en ilgi gören antik kentlerden biridir.

Dikili Çandarlı’da bulunan bu antik kentin ne zaman kurulduğu bilinmemektedir fakat büyük bir ihtimalle Luwiler tarafından kurulduğu düşünülmektedir. . Tek somut bilgi kentin tarihinin Helen öncesine dayandığıdır.

İlk çağ kaynaklarında ismi geçmeyen Pitane Antik Kenti, M.Ö. 88.yüzyılda adından söz ettirmiştir. Hakkında kesin detaylı bir bilgi bulunmamasına rağmen, burada çıkarılan vazolar, kadehler, mezarlar, ölü külü kapları ve en önemlisi de arkaik bir erkek heykeli görülmeye değer kalıntıları arasındadır. Arkaik erkek heykeli bugünBergama Müzesi’nde sergilenmektedir. İzmir denizinin keyfini çıkarırken değişik yolculuklar yapmak isterseniz, Pitane Antik Kenti’ni görmek için yola koyulabilirsiniz. Bulunan kalıntıları inceledikçe ilginç ve hoş vakitler geçirdiğinizi fark edeceksiniz.

Urla Yarımadası

Urla Yarımadası
Urla Yarımadası

Tarihi M.Ö. 2000’li yıllara dayanan Urla Yarımadası, o dönemlerde Klazomenai olarak bilinirdi.

Çok eski bir yerleşim merkezidir ve günümüzde bu özelliğini hala korumaktadır. Kıyıları çok girintili çıkıntılıdır ve bir çekici andırır şekli. Urla yarımadası su mineralleri bakımından da olduça zengindir. Agamemnon Kaplıcalarıbuna bir örnektir.

Birbirinden eşsiz koyları ve plajarı da bulundurur Urla Yarımadası. Seferihisar’da bulunan plajlar ve gümüldü kıyıları turistlerin en çok tercih ettiği bölgelerdendir. Çeşme de bulunan tertemiz koylar ve plajlar da görülmeye değer niteliktedir. Aynı zamanda doğal bir güzelliğe de sahip olan yarımada, İzmir Körfezi kıyısının biraz içerisinde bulunur. Teos Antik Kenti gibi çoğu kalıntıları çevresinde toplamıştır ve tatil bölgesi olarak tercih edilmesinde tarih kalıntıların da etkisi vardır. Urla Yarımadası’nın hangi noktasında olursanız olun harika bir manzara karşınıza çıkacak. Hem denizin güneşle dansına katılacaksınız hem de tarihi kalıntıları gezme fırsatı yakalayacaksınız

Necip Paşa Kütüphanesi

Necip Paşa Kütüphanesi
Necip Paşa Kütüphanesi

İzmir’in Tire ilçesinde bulunan Necip Paşa Kütüphanesi, adını aldığı Osmanlı döneminin devlet adamlarından Necip Paşa tarafından 1826 yılında yaptırılmıştır.

Osmanlı mimarisinin bir örneği olmakla birlikte müstakil kütüphanelerin de örneklerindendir. Kare şeklinde tasarlanan bina, tek kubbe ile örtülmüştür. Kubbesi ise sekizgen biçimindedir.

Necip Paşa Kütüphanesi’ndeki kitapların sayısı 11.702’dir. içlerinde 2.468 tanesi Osmanlı döneminden günümüze gelmiş eserlerdir. Kütüphaneye gelen ziyaretçilerin kısmı sadece gezi amaçlı gelirken diğer bir kısmı se araştırma amaçlı gelmektedir. Tire’de bulunan Necip Paşa Kütüphanesi, hem görülebilecek hem de araştırma yapılabilecek bir nitelik taşır. Kitap kokularını sevenlerin ilgisini çeken kütüphanenin kapıları her zaman açıktır.

Yassıca Adası

Yassıca Adası
Yassıca Adası

Alman Adası olarak da bilinen Yassıca Adası, İzmir’de bulunan Urla Yarımadası’nın kuzeyinde bulunmaktadır.

İzmirlilerin gözde tatil yerlerinden biri olmakla birlikte bu bölge turistlerinde yoğun ilgisiyle karşılaşmaktadır.

Ulaşım açısından da kolay bir konumdadır Yassıca Adası.Karşıyaka’dan veya İzdeniz’den kalkan vapur seferleriyle ulaşabilirsiniz. Kumsalları en temiz halleriyle sizi bekliyor ve aynı zamanda içinde bulundurduğu restoranlarda damağınızla buluşturacağınız lezzetler keyfinizi daha da yerine getirecek.

Nebiler Şelalesi

Nebiler Şelalesi
Nebiler Şelalesi

En çok tercih edilen tatil şehirlerinden biri olan İzmir, doğal güzellikleriyle de göz kamaştırmaktadır.

İzmir’i görenler bilir, bilenler mutlaka Nebiler Şelalesi’ni ziyaret eder. Dikili ilçesi sınırları içinde olan Nebiler Şelalesi, keşfedilmeyi bekleyen bakir doğası eşliğinde harika bir uyum sağlıyor.

Yakınında bulundurduğu mağaralar, yıllara meydan okumuş ihtiyar ağaçlar ve büyüleyici bir ortam. Aynı zamanda trekking yapma olanağı da sunan Nebiler Şelalesi daha bir çok sürprizleriyle sizleri bekliyor. Eğer yaz tatiliniz için İzmir’i tercih edecekseniz görülecek yerler listenize muhakkak Nebiler Şelalesi’ni de ekleyin. Yılınızın yorgunluğunun büyük bir kısmını bu şelale almaya hazır.

Metropolis Antik Kenti

Metropolis Antik Kenti
Metropolis Antik Kenti

İzmir’in güzellikleri arasında kendini gösteren ve önemini hala koruyan Metropolis Antik Kenti, Torbalı ilçesinin sınırları içinde bulunmaktadır.

İonia bölgesinin antik kentlerinden biri olmakla birlikte o dönemde yaşayan kentin zenginleri, yaşam alanlarını güzelleştirmek için parasal yardımlarda bulunmuşlardır.

Tiyatro, Stoa ve gymnasium gibi anıtsal yapıların bulunduğu antik kentte aynı zamanda Ana Tanrıça olarak kabul gören Meter Gallesia’nin tapınağının bulunduğu mağarada vardır. Bu mağaranın içinde yapılan arkeolojik kazılarda fazlasıyla pişmiş toprak Ana Tanrıça heykeli, kandiller, aşık kemikleri ve çömlekler bulunmuştur.

Metropolis Antik Kenti, önemli bir tatil bölgesinin yakınında konumlandığı için ziyaretçisi de fazladır. Bir yanda deniz, güneş ve kum; diğer tarafta ise tarihi yapılar… Her şeye zaman ayıracağınız yaz tatilinizde Metropolis Antik Kentine de misafir olmayı unutmayın.

Karakoç Kaplıcaları

Karakoç Kaplıcaları
Karakoç Kaplıcaları

Yaz turizmi arasından önemli bir şehir olan İzmir’inSeferihisar ilçesinin 17 kilometre uzağında olan Karakoç Kaplıcaları verimli bir coğrafyada kendini göstermektedir.

Kaplıcaların en ünlüsü Karakoç ılıcası olup gezilmesi gereken yerlerde biri de burada kurulan Roma Hamamı’dır.

Kavaklıdere Köyü’nün yakınlarında bulunan Karakoç Kaplıcaları, romatizmal hastalıklara, raşitizm hastalıklarına, mide ve bağırsak hastalıklarına iyi geldiği bilinmektedir.

Kaplıca sularında; karbondioksit, sodyumklorür ve bikarbonat bulunmaktadır. Sağlık açısından oldukça ziyaretçi akınına uğrayan Karakoç Kaplıcaları, tatil için de oldukça ilgi görmektedir. Hem gezilecek yerlerini ziyaret etmek hem de kaplıca sularında rahatlamak size iyi gelecektir.

Buharlı Lokomotifler Müzesi

Buharlı Lokomotifler Müzesi
Buharlı Lokomotifler Müzesi

Tatile gitmek, yüzmek, güneşlenmek, gece hayatına dahil olup eğlenceli vakitler geçirmek…

Bir tatilci sadece bunlarla yetinmez ve atar kendini keşfetmesi gereken yollara. İşte tam bu sırada size keşfetmeniz gereken çok şirin ve nostaljik bir müze; Buharlı Lokomotifler Müzesi…

Buharlı Lokomotifler Müzesi, İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı Çamlık Köyü’nde bulunmakla birlikte, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük açık hava tren müzesi özelliği taşımaktadır. Oldukça bakımlı ve keyifli bir ortama sahip olan müze, sizi tatlı bir yolculuğa çıkaracak. Burada göreceğiniz buharlı lokomotifler, vinçler, vagonlar çok bakımlı olmasa da yeşil bir alanda sergilenmesi içinizi açacak ve bu hallerinde daha gerçek ve daha yaşanmış olduklarını fark edeceksiniz. Buharlı Lokomotifler Müzesi gezinizi en yakın zamanda gerçekleştirebilirsiniz.

Alaçatı Meydanı

Alaçatı Meydanı
Alaçatı Meydanı

Tarih kokan taş evlerinin arasında, insanı kendine hayran bırakan dokusu eşliğinde Alaçatı’yı gezmek benzersiz bir duygudur.

Süslü evleri, sıcak havası ve sıcak insanları arasında doyasıya tatil yaparken içinde barındırdığı meydanında turlamak muhakkak aklınızın ucundan geçecektir.

Alaçatı Meydanı’ndan geçerken birden burnunuza lavanta kokuları gelir, üzerinize siner. Gezinirken bir yerlerde dinlenme ihtiyacı hissedersiniz. O anda meydanın çevresine konumlanmış küçük ama bir o kadarda şirin kafe ve çay bahçeleri sizi davet edecek. Alaçatı’nın atmosferini yaşamak bir deneyimdir. Gidenler bilirler. Bu deneyimi yaşarken siz de İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı bu dost canlısı bölgeye mest olacaksınız.

Çeşme Boyalık Koyu

Çeşme Boyalık Koyu
Çeşme Boyalık Koyu

İzmir’in Çeşme ilçesinin bir parçası olan Boyalık Koyu, ilçeye 9 km uzaklıktadır. En hızlı gelişen turizm alanlarından biri olan Boyalık Koyu, Çeşme’nin en çok tercih edilen noktalarından biridir.

Tüm doğal güzellikleri bir arada sunmakla birlikte, tatil yapanları keyifle ağırlamaktadır. Kıyı boyunca uzanan lokantalarda farklı lezzetler tadarken aynı zamanda sizi davet eden denizine karşılık vermek isteyeceksiniz. Özellikle kamp alanlarında bolca dinlenmenin huzurunu yaşarken, adeta sakinliğin anavatanında olduğunuzu hissedeceksiniz. Ilıca Plajları ile aynı özellikleri taşıyan Boyalık Koyu, dünyanın dengesini tamamlarcasına sakin bir edayla kendini gösteriyor tatilcilere.

İzmir Kuş Cenneti

İzmir Kuş Cenneti
İzmir Kuş Cenneti

Doğal ve arkeolojik sit alanı durumunda olan İzmir Kuş Cenneti, İzmir’in Çiğli ilçesine bağlıdır. 8.000 hektarlık bir alana yayılan bu bölge, 1982 yılında Su Kuşları Korunma ve Üretme Sahası olarak ilan edilmiştir.

220 kuş türünün barındığı İzmir Kuş Cenneti’nde 59 kuş burada kuluçkaya yatmaktadır. Leylek, Suna, Angıt, Deniz Kırlangıcı, Uzunbacak, Arıkuşu, Kuyrukkakan, Çulhakuşu ve Deniz Saksağanı kuluçkaya yatan kuş türleri arasındadır. Kuş gözlem kuleleri, ziyaretçi merkezi ve gezi bisikletleri bulunmaktadır. Arabayla bazı yerlere gezi izni olmadığı için bisiklet kullanarak tüm bölgeyi gezebilirsiniz. Kuş Cenneti gezinizde bisiklet turuna çıktığınızda bu harika çevreyi dolaşıp keyifli zamanlar geçirirken, çocuğunuza da muhteşem bir hediye verebilirsiniz.

Garip Adası

Garip Adası
Garip Ada

İzmir ilinin Dikili ilçesine bağlı olan Garip Adası Bademli Köyü ile Kalem Adası yakınlarında bulunmaktadır.

Egenin tüm özelliğini taşıyan Garip Adası insanı heyecanlandıran bir atmosfere sahiptir. Yeni bir yer keşfedebileceğiniz ve tatiliniz sırasında fazlasıyla eğlenebileceğiniz bir bölgedir. Yeryüzünde cenneti arayanlardansanız Garip Adası tam da cenneti tanımladığınız bir yer.

Bir ömrü orada geçirmek isteği saracak içinizi. Keyifli bir tatil seçeneği olan Garip Adası’na gittiğinizde rotanızı bu bölgeye yakın olan Kalem Adası’na çevirmeyi de unutmayın.

Ekmeksiz Plajı

Ekmeksiz Plajı
Ekmeksiz Plajı

İzmir ili sınırları içeriğinde olan Seferihisar’da bulunan Ekmeksiz Plajı, maviyle yeşilin harika birleşimini gözler önüne sermektedir.

Gelen herkesi güneşinde dinlendirirken tertemiz suyunu da paylaşır onlarla. Ayrıca Ekmeksiz Plajı’nın bir özelliği daha vardır. 2001 yılında Mavi Bayraklı plajlarımızın arasına girmiştir. Bu plaj gelen misafirlerine kamp ve piknik yerleri olanağın da sunuyor. Piknik alanlarını saran çam ormanlarıyla daha cazip duruma gelmektedir. Yaşamın kolay olduğu kentlerin Türkiye’deki ilk ve tek üyesi olan Seferihisar, Ekmeksiz Plajı ile istenilen tüm duyguları bir çırpıda veriyor. Turistlerin de fazlasıyla yoğun ilgi gösterdiği bu güzel ve tescilli plajda tatilinizin en güzel zamanlarını geçirebilirsiniz.

Karantina Adası

Karantina Adası
Karantina Adası

İzmir Urla’da bulunan Karantina Adası, isminden anlaşıldığı gibi Osmanlı Dönemi’nde bulaşıcı hastalıkların önüne geçebilmek için kullanılan bir adadır.

Fransızlar 1865’te buraya karantina tesisleri yaptığı için adanın adı böyle kalmıştır. Belli dönemlerde birçok hastalıkların tedavi merkezi olan Karantina Adası, 1950 yıllarında Deniz ve Güneş Enstitüsü olarak kullanılırken; 1960 yıllarında Kemik ve Mafsal Hastalıklarının tedavi merkezi olmuştur.

1986’dan beri ise Urla Devlet Hastanesi olarak kullanılmaktadır. Karantina Adası’nda bulunan bu hastane şu anda Sağlık Bakanlığı Dinlenme Tesisler, bir otel ve etüt merkezleri bulunmaktadır. Ayrıca Klazomenai Kenti’nin tarihi kalıntıları 300 dönümlük olan bu adada bulunmaktadır. Urla kıyılarının yüz metre ilerisinde yer alan ada, İzmir tatiliniz sırasında eğlencenize biraz merak ve o merakınızın sonunda bolca bilgi verecektir.

Pergamon Antik Kenti

Pergamon
Pergamon

Bir antik kent olan Pergamon, İzmir’in Bergama ilçesine bağlıdır. İ.Ö. 282-133 yılları arasında Pergamon Krallığının başkenti olan Pergamon, adını kahraman olarak bilinen Pergamos’tan almıştır bir söylentiye göre.

Teuthrania kralını öldüren Pergamos ele geçirdiği bu kente kendi adını verdiği söylenir. Diğer bir söylenti ise Teuthrania Kralı savaşta Pergamos’tan yardım istemiştir ve bu yardım sonucu savaştan zaferle döndüğü için iki kent kurmuştur ve birine yardımlarından dolayı Pergamos’un ismini vermiştir.

Mevcut olan yazılı belgelerde Pergamon Antik Kent’ten ilk olarak İ.Ö. 4. yüzyılda bahsedilmiştir. İzmir’in tarihi bir yeri olma özelliğini hala koruyan ve hala ayakta kalmayı başaran Pergamon, tarihteki önemli olaylara tanık olmuştur ve ziyaretiniz sırasında tüm olanları size anlatmak için bekliyor. İzmir’in kendine çeken havasında tatil yaparken Pergamon’u mutlaka dinlemeye gidin. Anlatacak çok şeyi var size.

Efes Meryem Ana Kilisesi

Efes Meryem Ana Kilisesi
Efes Meryem Ana Kilisesi

Hristiyan Ortodokslar Meryem Ana’nın Kudüs’te 63 yaşındayken öldüğünü kabul eder. Fakat buna dair kesin bir bilgi yoktur.

Kutsal kitapta da Meryem Ana’nın son senelerine dair bir şeyler mevcut değildir. Bazı kaynaklar Meryem Ana’nın Efes’e yerleşerek burada öldüğünü kabul etmektedir. Kabul edenlerin başında Papa 14. Benoit vardır. Meryem Ana’nın yaşamış olduğu ev hakkında ortada bilgi olmayınca araştırma yapılmış ve sonunda anlatılanların tümüne uyan harabe bir ev bulunmuş.

Ortodoks Rumları Panaya Kapulu adı altında her yıl buraya gelerek ayin yapmaktadırlar. İzmir Katolik Kilisesinin izin vermesiyle Katolikler de bu kiliseyi ziyaret etmeye başlamışlardır. Efes Meryem Ana Kilisesi Müslümanlar tarafından da kutsal bir yerdir. Dünyaca kutsal sayılan Meryem Ana Evi’ne ziyaret sırasında adaklar adanır ve dilekler dilenir. İzmir Selçuk’ta bulunan kiliseyi İzmir tatiliniz sırasında gidip görebilirsiniz. Tarihte çok önemli bir ismin yaşadığı yeri ve kilisesini görmek fazlasıyla etkisi altına alacaktır. Burayı gezdikten sonra Efes Antik Kenti’yle tarih yolculuğunuza devam edebilirsiniz.

Yedi Uyuyanlar Mağarası

Yedi Uyuyanlar Mağarası
Yedi Uyuyanlar Mağarası

İzmir Selçuk’ta bulunan ve Efes Antik Kenti’nde olan Yedi Uyuyanlar Mağarası, Roma İmparatoru Decius döneminde putperestlerin saldırılarından kaçan yedi Hristiyan, Panayır Dağı’nda bulunan mağaraya sığındıklarının bir rivayeti vardır.

Bu rivayete göre; Efes’teki ilk Hristiyanlar olan bu gençler öncelikle altı kişilerdi ve Roma İmparatorunun zulmünden kaçarken bir çobanla karşılaşırlar. Çobana olanları anlatırlar ve çoban da bu altı gencin tarafında yer alır anlatılanları duyunca. Gençleri saklamak isteyen çoban, daha önce bildiği bir mağaraya götürür onları. Yolculukları esnasında çobağın köpeği Kitmir dile gelir ve, “’Benden korkmayın. Ben Tanrının ve sizin dostunuzum, siz uyurken bekçilik yaparım.”’ der. Ardından mağaraya girerler ve Tanrının emriyle uzun bir uykuya dalarlar. O bölgede yaşayan halk olayın farkına varır ve mağaranın kapısını örerler. Yedi genci ölüme terk ederler. Yedi uyuyanlar olarak adlandırılan yedi genç; kimilerine göre 200 yıl, kimilerine göre ise 309 yıl bu mağarada uyurlar. Yüzyıllar sonra uyandıklarında aç olduklarını hissederler. İçerinden biri ekmek almak için köye inerler. Görür ki inşalar değişmiş; giyimleri, inançları… Bir günde her şeyin nasıl bu kadar değişebileceğini anlayamaz. Aldığı ekmeğin parasını fırıncıya uzatınca fırıncı bu paranın tedavülden kalktığını söyleyerek geri çevirir. Bunun üzerine adam anlar ki yüzyıllardır o mağarada uyuyakalmışlardır. Hemen mağaraya dönerek olanları arkadaşlarına da anlatır.
Halk arasında sürekli anlatılan bu mağara Ortaçağ boyunca sürekli ziyaret edilmiştir. Şu anda pek ziyaret edilebilecek gibi olmasa da yaşanmışlığıyla uzaktan görenleri bile etkiler Yedi Uyuyanlar Mağarası.

Kadifekale

Kadifekale
Kadifekale

Eski İzmir’in dışında yer alan Kadifekale, Pagos’ta yani diğer adı Kadife Dağı’nda tekrar kurulmuştur. Kadifekale’deRoma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılar mevcuttur.

186 metre yükseklikteki bir dağın tepesinde olan Kadifekule, Büyük İskender’in generali olan Lysmachos tarafından yaptırılmıştır.

Tarihteki izleri kalıntı olarak saklayan Kadifekale, şu anda yıkılmış bir durumdadır ve İzmir Belediyesi tarafından çalışmaları başlayan tapınak turizme kazandırılmaya çalışılıyor olsa da muhteşem manzarası karşısında kendinizi en az bu yer kadar muhteşem hissedeceksiniz. Üstelik manzaradan Karşıyaka’yı da görmek Kadifekale’nin en büyük hediyesi.

Çeşme Yarımadası

Çeşme Yarımadası
Çeşme Yarımadası

Yaz turizminin en çok tercih edilen yerlerinden biri olan Çeşme Yarımadası’nda yılın 300 günü güneşli hava etkisin göstermektedir. İzmir’in Ege Denizi’ne doğru uzayan yarımadasının kenarında yer alır. Bu yarımada da; Urla,Çeşme ve Karaburun gibi ilçeler vardır. Ülkemizin ilk “Oyuncak Müzesi” burada açılmıştır ve bunun yanı sıra Yunan Sakız Adası’nı rahatlıkla görebileceğiniz bir yerdir.

Burada; Osmanlı Dönemi’nde yapılmış ve günümüze kadar gelmiş; kale, kervansaraylar ve çeşmeler görmeniz mümkün. Tatil bölgesi olarak Çeşme Yarımada’sını seçenler, bu günümüze kadar gelmiş olan yapıtları da ziyaret edip tatillerini daha anlamlı hale getiriyorlar. Hem yerli hem de yabancı turistlerin akınına uğrayan yarımada da gidip gezilecek çok yer var. Zaten burayı bir kez tercih edenler daha sonraki tatil programında da Çeşme Yarımadası’nı seçip; buranın zengin tarihini ve eğlenceli tatilini iç içe yaşıyorlar.

Teos Antik Kent

Teos Antik Kent
Teos Antik Kent

Kurulduğu dönemden bu yana birçok savaşa şahit olan Teos Antik Kent İzmir’in Seferihisar ilçesine yakın olanSığacık Köyü’ndedir ve hikayesi M.Ö. 1000 yıllarında başlar.

Dionysos’un oğlu Athames kurucusu olarak bilinir. Teos Antik Kent, önce Perslerin yönetimi altındayken Lidyalılar ele geçirmiş ve daha sonra tekrar Persler hakimiyet kurmuşlardır.

Roma dönemi ve Hellenistik kalıntılara rastlanan kent, bir dönem bağımsızlığını kazanmış ve ticarette önemli bir yer olmuştur. Antik dünyanın en büyük tapınağı olan Dionysos Tapınağı Teos Antik Kent’in komşusu durumundadır.

Yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini gören kente yolunuz düşerse burada 16. yüzyıldan kalan Osmanlı Kalesi’ni de görmeniz mümkün. Yolunuzun düşmesini beklemeden rotanızı çevirebileceğiniz eşsiz bir tarihi kalıntıyı en yakın zamanda ziyaret edin. Günbatımını buradan izlemek size ayrı bir keyif verecektir.

Agamemnon Kaplıcaları

Agamemnon Kaplıcaları
Agamemnon Kaplıcaları

Milattan Önce 1200’lü yıllara dayanan ve İzmir Balçova’ya bağlı olan Agamemnon Kaplıcaları, bugün BalçovaKaplıcaları olarak bilinmektedir. M.Ö. 1200’lü yıllara dayanan bu kaplıcalar, tarihten bugüne şifa kaynağı olarak bilinir.

Agamemnon Kaplıcaları hakkında birkaç tane rivayet bulunmaktadır. Bir rivayete göre; “’Agamemnon’un bir kızı vardır. Kızı, bir hastalık geçirir ve hızla vücudunda yaralar çıkmaya başlar. O dönemde hekimler kızın hastalığına çare bulamaz. Agamemnon, kızının hastalığının kendisine ve ordusuna bulaşmasından korkar ve kızını bugün Balçova Kaplıcaları olarak bilinen yere götürüp zincirlere bağlayarak ölüme terk eder. Hasta kızı kaplıcanın suyunu içer ve çamurlarına sürünür. 21 gün sonra ilginç bir şekilde hızla iyileşir. Kız artık hasta değildir; üstelik eskisinden daha güzeldir.”’ O dönemden beri anlatılıp günümüze kadar gelen bu rivayetten beri kaplıcaların adı Agamemnon olur. Bu kaplıcaların; romatizmal hastalıklara, kireçlenmelere, fıtık ağrılarına, kemik hastalıklarına, kırık ve çıkıklara iyi geldiği bilinir.

Bu doğa harikası, her yıl 10 binlerce turistin akınına uğramaktadır. İçme suyu olarak da kullanabileceğiniz, orman ve denizin iç içe girmiş manzarası karşısında kendi iç huzurunuzu bulabileceğiniz bir tatil yeridir. Daha önce hiç yolunuz düşmediyse ve kendinizde müthiş bir dinlenme isteği varsa, sizin için ilk adres Balçova Kaplıcaları’dır.

Kemeraltı Çarşısı

Ticari faaliyetlerin oldukça yoğun olduğu, her gün binlerce turisti ağırlayan tarihi çarşı İzmir’in Konak ilçesinde bulunuyor.

Konak Meydanı’ndan Mezarlıkbaşı’na kadar uzanan çarşı, ilk yıllarında üzeri tonoz ve kiremit örtülü, sokakları kapsayan bir kapalı çarşıyı andırırken günümüzde üzeri açık olan ara sokakların bir bölümünün üzeri tonozla örülüdür.

Anafartalar caddesi çarşının ana caddesidir. Çarşı içinde pek çok han yer almaktadır. Yüzlerce dükkan seçeneğiyle Kemeraltı Çarşısı, İzmir’in en önemli alışveriş merkezidir.

Tarihi zamanların tonoz ve kubbeli dükkânlarının sayıları azalmasına rağmen çarşı hala modern iş merkezleri, mağazaları, sinemaları verestoranlarıyla ile canlılığını koruyor.

İzmir Kültürpark

Atatürk’ün isteği doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamak amacıyla inşa edilen Kültürpark toplam 420.000 m2 alana sahiptir.

İsmet İnönü Sanat Merkezi, Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, Fuar Evlendirme Dairesi, lunapark, Paraşüt Kulesi, Hayvanat Bahçesi, Resim-Heykel Müzesi gibi sanat ve eğlence mekanlarına da ev sahipliği yapan alanda ayrıca halı saha, tenis kortları, yüzme havuzu gibi spor tesisleri de bulunmaktadır.

İzmir Kültürpark’ta 8000’e yakın ağaç bulunmaktadır. Bütün ağaçlar sigortalanmıştır.

İzmir Kordon

İzmir Kordon
İzmir Kordon

Burası İzmirlilerin okul veya iş çıkışı uğradığı ya da özellikle plan yapıp geldiği, deniz kıyısındaki çim alanda özgürce serilip, sohbet edip gazete okuduğu, “çiğdem” dedikleri çekirdeği çıtlattığı, güzide buluşma mekanıdır… Akşamları ise canlı müzik, karaoke veya salsa geceleri için idealdir. Eğer İzmir’i tatil yapmak için tercih ettiyseniz kesinlikle İzmir Kordun’a gitmelisiniz.

Akkum Plajı

Akkum Plajı
Akkum Plajı

Sığacık, sevimli ve sakin bir sahil kasabası olmanın yanında, muhteşem doğa güzellikleri ve masmavi berrak deniziyle de ziyaretine gelen herkesi kendine hayran bırakıyor.

Ege’nin en güzel plajlarından biri olan Akkum Plajı mavi bayraklı tertemiz denizi ve beyaz kumsalı ile Sığacık’ta denize girmek ve su sporları yapmak için en ideal yerlerden biri. Özellikle rüzgar sörfü için çok uygun olan bölgede bu spora ilgi duyanlar için bir de rüzgar sörfü okulu bulunuyor.

Erythrai Antik Kenti

Erythrai Antik Kenti
Erythrai Antik Kenti

Ülkemizin birçok yöresi gibi Çeşme’nin Ildırı beldesi de tarihi kalıntılar bakımından oldukça zengin bir bölge.

Yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan Erythrai Antik Kenti, Ildırı’nın tüm dokusuna işlemiş, bunu gezdiğiniz her yerde hissedebiliyorsunuz. Antik Çağ’dan günümüze kadar ulaşan antik tiyatro, şehir surları, tapınak kalıntıları ve mozaikler bölgenin tamamına yayılmış durumda.

Hatta öyle ki; birçok evde bu mozaik taşların kullanıldığını görebilirsiniz. Özellikle Ildırı’nın tepelerine çıktığınızda antik kent kalıntılarını muhteşem manzara eşliğinde seyredebilirsiniz.

Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti
Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti, dünyanın en önemli antik şehirlerinden biridir.

Efes’in ilk yerleşimi, günümüzde Selçuk ilçesinde yer alan Kale’nin bulunduğu Aziz Yohannes Kilisesi’nin yer aldığı tepe olmuştur.

MÖ. 11. ve 12. yy.’larda Yunanlılar şehri ele geçirerek, burada bir Yunan şehri kurmuş ve ismine Ephesus demişlerdir.

Zimakos MÖ. 3.’yy’da Ephesus şehrini, kalenin bulunduğu yerden, günümüzdeki yerine taşımıştır. Şehir taşındıktan sonra çok önemli bir liman şehri ve Roma İmparatorluğunun en önemli 4 şehrinden biri olmuştur.Menderes çayının taşıdığı alüvyonlarla Efes Limanı 4.yy.’dan sonra kullanılamaz hale gelmiş ve şehirde terk edilmiştir.

Alaçatı Hacı Memiş Ağa Cami

Alaçatı Hacı Memiş Ağa Cami
Alaçatı Hacı Memiş Ağa Cami

1812 yılında Alaçatı’nın Hacı Memiş Mahallesinde, Hacı Memiş Ağa tarafından yaptırılan cami, tarihi yapı olarak Alaçatı’da ziyaret edilmesi gereken bir yerdir.

İzmir Gezilecek Yerler – Tarihi Yerler

Similar Posts

One Comment

Bir yanıt yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.